" Yağmur tanelerinin mızmızlanmasına eğme yüzünü "Gözlerinin gölgesinde biraz daha soluklanmam lazımdı ya olsun yine de, Samimiyetsiz savurma saçlarını, rüzgârlarım inciniyor Gururuna iliştirdiğin bir çift güzel söz kaldı mı dilinde Neden, dudağın hep hüzünlerle öpüşüyor Ve neden, yüreğinde sürekli kimsesiz bir çocuk üşüyor Unuttuğun son tebessümde öldüm Özlemlerimi bir turnanın kanadına sürüp Kırk parçaya böldüm Seni ilk kez gördüğüm o yol çatına sevdamı bırakırken Farkında değildim sendeleyerek düşen hayallerimin Uzak denizlerin maviliklerine küs gözlerim, Ve ılıman iklimlerde üşüyen şiirlerim vardı Kavgalı bakışlarından irkiliyorum Simsiyah kokusundan medet umduğum saçlarına yemin olsun ki Kalbine son rötuşu göz yaşlarımla yaptım Sen, bilmem kaçıncı uykunla kadeh tokuşturuyorken Yağmur tanelerinin mızmızlanmasına eğme yüzünü Bahar tonunu her vakit yeşile çalmaz Ağlamak şaire ne kadar da yakışır gördün mü hiç Aşk, sancılı zamanların düşüğü değildir Bir serçe masumluğunun alnından öperken kanat imanını Ben, hüzünlerle helalleşip Yeniden gri renkli gökkuşağının soğuk koynuna sokuluyorum Buz mevsimlerine kanat çırpan donmuş umutlarım var Yeniden ısıtarak diriltir misin beni Ve bir daha sever misin yüreklice Yazgısı körelmiş ketum yarasalara inat Göç yolda dizilir, Ayrılıktan önceki son çıkışta bekliyorum seni uytun .......... |
Öyle bir finaldi ki şimşek gibi çaktı...
Mükemmel değerli şair...
Kaleminizi keşfetmiş olmanın mutluluğuyla..
Saygılar...