10
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
1678
Okunma
Unutmak olmayacaktı bu hikayede
Kahramanları hep gülecekti her şeye inat
Katlanacaktı varlığa ve yokluğa
El ele verip tükenmeden duracaktılar ayakta
Kanamayacaktı ruh bedeni terk ederken
Söylesene kim öğretti unutmayı sevgiliye
Hangi ruh çaldı yürekteki aşkı
Hangi metruk binanın dibinde
Bitti ömür denen sevda
Bir fahişenin bacak arasında
Ağırmış bedeli inanıp kanmanın
Değersize adanan bir ömür boşaymış
Düşünmeden imza atan ölüm fermanına
Geriye kalan geçmişin derinliklerine dalmak
Belki bir gülümseme dudak kıvrımında anılardan kalan
Durmasın artık nafiledir her bekleyiş
Toplansın evde dağılan yılların hatıraları
Tek bir saç teli bırakılmadan
Göz yaşlarına sebep olabilecek
Ve terk etmeli onu ebediyen sileni
Oysa o değimliydi ömürlük çınar olan
Hiç korkmadan sırt dayanılan
Beklide hiç fark edilemeden gözyaşları ile sulanan
Şimdi geç kalınmış gidiş zamanında sevda
Bir sona nokta koymaktır sessizce
Yürek katlanır ihanetlere hüzünle
Diline düğümler atarak sessizlik ormanında
Lal çiçeklerini koklayarak
Ama affı yoktur yıllar önce heba edilen hayatın
Düşünmeden vefasıza verilen namusun
Sağdan sola savruluyor sevda fırtınalarda
Konmuşken ayrılığın adı
Neyin beklemesinde ölüme mahkum ruh
Vurdumduymazlığın isyanında beden sessizliği bozarak
Var gücüyle haykırılan sevgiliye
Git git artık bir daha dönmeden git ….
5.0
100% (14)