Muamma
Seni aşk ilan ediyorum
Ateşin düştüğü yerden Her daim taze kalayım diye Yaktı ışığı ellerin Lakin sebebi belli değil Bu mısrada tam iki gün bekledim Buradayım aşk Âdem in kaburga kemiğinde Kırdım kalbimi müebbetle Kendimi Araf ta dinledim Gözlerimi bir dilenciye hibe ettim Bil ki, hiç ağlamadım senin için Unuttukça unutulası gelen Yorgun bir eylül geçti kapımdan Buradayım aşk Yakup un gözyaşlarında Yüzümü döndüğüm aynalar küs bana Ayaklarında siyah gidişler, yasaklar bana Koynuna girdiğim uykular ziyan Her telaşta yokluğun bana kalan Çığlıklarımı çarpıp topluyorum Bu aşktan çıkan hep sen oluyorsun Buradayım aşk Yusuf un atıldığı kuyuda Yarın çok geç olabilirdi Biraz yalnız kalabilseydi yalnızlık Ki bu çok kolay olurdu Bir ayrılıktan diğerine nöbet tutarken Çok bildik bir yağmurdu sevda Her yağmurda soyut bir kuraklığa Buradayım aşk Musa tufanında Hadi koy beni sensizliğe Hadi unut gülüşümü Göm sessizliğe Kıskansın bütün maviler Sen gülümseyince Kim olayım bazen Hadi tanışmadığımız Bir gün seçelim takvimden Buradayım aşk Dimdik ayakta Eyüp sabrında |
Yusuf un atıldığı kuyuda
Sesinizle şairemiz edebiyatı öyle sevdirisiniz ki, edebiyat aşıkları inanın çoğalır...
Sizi dinlemeli, dinlemeli çokça insanlar, ben sizin yorumunuzu dinlerken huzur buluyorum dinleniyorum. Sayfanızdayım git gelleri yaşıyorum. Kalben teşekkür ederken, emeklerinize saygımla...
Sevgili
Habib Dağ , size teşekkür etmek istiyorum, sayenizde edebiyat sofralarında yudumluyoruz mısraları...
Saygılarımla...