Hayâl-i Aşkım
Ufukta dağılırken bakışlarda ki endişe
Sığar mı gözlere aşkın sureti? Sancılı sözler durur dil bilmez lehçelerde Sızarken yatağında göllenen yağmur Islansa kirpiklerin Kıyamam Mevzusu bile konudan ağır Sağma bakışlarından sulu sepkin Zaten ıslanmışım sağanağında şu grift bilinmezin Sorma bana cevapsız kalacak bu geleceği belirsiz tümceyi Haydi sordun diyelim muallak bir söyleme kıyılır mı nikah? Sözüm senet olsa bile bir bilinmeze atılır mı imza? Eyvallah üstad eyvallah! Arzunuz arzumuzdur yıllanmış bir şiir gibi, Tadı dimağa vurur. Ahmet Haşim den ilham ile ’Hayâl-i Aşkım’a yazılır bunca çile ’Dönmek mi?Ne mümkün geriye dönmek, Düştüyse gönüller bu melâle. Bir eldir ufuklardan uzanmış, Zulmet bizi çekmekte visâle.’ Bu mecaz söylem bile olsa düşen hayale Senle düşmek isterim bu yüce gayeyi emele Nuray Ayhan |