BEKLE-DUR ŞİMDİBEKLE DUR ŞİMDİ GÖNÜL Madem Hakk’ın takdiri iki dudak ucunda Mevla’nın takdirini, bekle dur şimdi gönül Sen yine yapayalnız uçurumun ucunda Bir günü öbür güne, ekle dur şimdi gönül Dişini geçirince bu gönül oltasına Hükmün geçer mi sandın kaderin tafrasına? Otur da usul usul melanet sofrasına Bu pirincin taşını, ayır dur şimdi gönül Dilindeki sivilce, dönüşünce bir ura Ne kadar söz söylesen, eremezsin huzura Elindeki kazmayı taşlara vura vura Kerem’in sevdasıyla, yarış dur şimdi gönül Bunca yıl beklediğin kapının eşiğine Bir kuru düşe kanıp, oturuverdin yine Gönlünün muradına, ermek senin neyine Bu gönül oyununu, oyna dur şimdi gönül Yürü; siyah gölgeni, peşinde sürüyerek Yürü; gördüğün düşü, seraba bürüyerek Yürü; uçsuz bucaksız, çöllerde çürüyerek Mecnun’ların safına, karış dur şimdi gönül Her akşam tazelenen bu gönül yarasına Avuç dolusunca tuz, basıp dururcasına Gecenin en uykusuz, en siyah noktasına Savurduğun düşleri, sakla dur şimdi gönül YAVUZ SELİM TOPRAK |