Çocuğum Ben
Çocuğum ben daha,
Yaşamın karlı yollarında yürüyen İçinden gemiler geçen, hoyratçasına yalnızlığı yaşayan Koşan oynayan bi çocuk işte… Evim bi çocuk düşündeki gibi, Hayaller ülkesinde, sakin bi sahil kasabasında saklı.. Her sabah martı sesleriyle uyandığım Ve doyasıya seviştiğim denizle, Issız ve yalnız bi deniz kasabası içinde.. Seninle tanışmamız tam da buraya rastlıyor işte.. Ansızın gelip yerleşmen çocuk yüreğime, Sonra hiç tanımadığım acılarla tanışmam akabinde.. Oysa her acıyı bilirim sanırdım ben, Oynarken çok düşüp kanatmıştım dizlerimi, Yada sobada çok yanmıştı ellerim Oysa öyle bişey değildi bu.. Dedim ya tanımadığım bi acıydı Tanımaya fırsat bulamadan gelip yüreğime çöreklenen bi acı.. İçin için kanayan bişey işte , durmaksızın yanan tutuşan, Artıp duran günbe gün, ve dahada acıyan an be an… Ellerim sandım başta, yada dizimdir dedim kanayan. Ama zorda olsa anladım bu kez, dizlerimin değil, Kanayanın zaman olduğunu… Olgunlaşmakmıymış neymiş yaşadıklarım : annem söyledi.. Hastalık zannettim başta Ve çok sonra anladım yanan şeyinse bu sefer yüreğim olduğunu.. Olgunlaşmaksa hastalık değilmiş meğer; büyümekmiş.. Öldürmekmiş yani içimdeki çocuğu… Ama ben hiç büyümemiştim ki.. Büyümemeliydim.. İşte bu yüzden kaçmalıydım senden.. Hayallerimin ülkesindeki o evi terkettim, Vezgeçtim her sabah martılarla sevişmekten. Gittim işte, Seni ardımda o küçük kasabada bırakıp, terkettim herşeyi.. Sen anıları yaşamalıydın çünkü, Çünkü büyüktün, çünkü kocamandın Anıları yaşamak senin hakkındı.. Ve kaçtım umarsızca Ama unutmuşum nereye gidersem gideyim kaçamayacağımı. Nerde olursam olayım çocuk yüreğimin yanımda kalacağını.. Dedim ya çocuktum çünki; yalnızldım.. Ama genede büyümemek mümkün değilmiş… Sensizliğin acısı beni büyütüğünde anladım… |