ÇINAR HATIRASI
-babama-
yüzlerce yıl önce vardın sen sen varken vardım ben sırtım ulu çınara yaslı üzüm dağıtırdık sokaktaki çocuklara yaşlı kadınlara dedelere hatır sormadan geçmezdin gölgeni severdim dallarında papatyalar güller menekşeler açardı her yeni günde güneşe çıplak gözle bakardın zifiri gecede yıldız toplardın ceplerinde şeker ve umut çeşit çeşit gazete taşırdın sözlerin kıymetliydi azarlamaz paylamazdın bir tek komşu kadınların cuma mübarekleme adetlerine kızardın kızgın bir temmuz günü güneşe vuruldun el ele kayboldunuz ufukta gölgen yitti seninle gitti sağlam basan ayaklarım dik başlı gözlerim çıvdırık sevinçlerim kitaplarım şiirlerim gazete köşelerim gölge sefalarım çay keyfim tavla zevkim artık ekmek doğramıyorum çorbama şeftaliyi soyup armudu sayıp yemiyorum başka çınarları sevmiyorum. eylül/91 |