MAHMUR
yakılmış kasabalara
yıkılmış evlere mülteci dilinde kekre aşk genç kızlık hayallerinin ay ışığında levyeyle sırtından vurularak öldürüldüğü küçük bir kızın hikayesi bu düş kırıklıklarıyla karılmış kınası avuçlarında bir sessizlik çöker giderken o küçük omuzlara kotarılmış hayatı nobranca bambaşka hayatlara sus düşmüştür dudaklara sessizce ağlar küçük gelin içine hıçkırarak ister güneşten uzansın urgan ister papatyalardan örülmüş olsun boyna geçen ilmek sıkar boğazını ne çokca naçar kalınmışlıktır o dibe çöküşleri yaşatan hangi acımasız el hayatını ötenazi yapan ahh mahmur/e ahh kulak asılmamışlıklarının dehlizinde kaybolan limoni kadın öldürdüğü mantığının kokuşmuş cesediyle başbaşa aşkın reddiyesini sunmuştu giderken gözlerde kanlı yaş gelinlik eldiveni giymiş elleriyle gözbebeklerinin içinde kaybolarak seni seviyorum diyememek içten içe yanmışlığı ve kar soğuğu sessizliği götürmek baba evinden çeyiz niyetine yaz kış iyi günde kötü günde hastalıkta sağlıkta ve bu bir ömür boyu sahte imzalı bir evlilik sözleşmesi sandığının en dibinde bir masala inanır yıllarca yüreği büyük aşklara adanmış küçük gelin bir prens vardır hayallerini süsleyen o masalı düşlerken mutlu olur her masal gibi bu masalda biter o prens bir gün saçlarınıda alır gider parmak uçlarına nakşettiği o ışık kalır sadece ölmüştür artık yüreğinde yaralı kanadıyla uçuşan o son kelebek/te bir analık yanı ölmemiştir bir de parmaklarında ki o haz onlar tutar artık onu ayakta ahh mahmur/e yarım kalan aşkların adı ahh limoni kadın ahh asude_vuslat |