ŞEB-İ ARUSBir şeb-i Arus’dur Senin vuslatın Konya’nın soğuk bir On yedi aralık akşamında Tarihler Bin iki yüz yetmiş üç’ü gösteriyorken Bir tebessümü handeydi Dudaklarında görünen Bitmiş ti özlem Bitmiş ti hasret Bitmiş ti çile …ve Bitmişti ömür Taş duvarları dolaşan ney sesi Bizim için daha hüzünlü iken Ey gönül sultanı Sana kavuşma vad’ediyordu Göz yaşları arasında Dergahın yanındaki camiden Yaşlı gözlerle bir adam Eli kulaklarında Es Salatu Ve’s-Selamu Aleyke Ya Rasulallah! Diye sesleniyordu minareden Sevenlerinin yüreklerinde Derinden bir acı bırakarak O hoşgörü deryası O İlim ışığı O Şems-i Tebrizi’nin dostu O,“Sen ol da; İster ’Yâr’ ol, İster ’Yara’; Lütfun da Başım Üstüne, Kahrın da.”diyen Mevlana Celalettin-i rumi Vuslatının üstünden Günler,aylar,yıllar Ve dahi asırlar geçti Ne adın unutuldu Vatanında Ne de hoşgörü dolu sözlerin Sen Yüce Mevla’nın İlminden En çok nasiplenensin Sen Her şeyin dönüş üzre Planlandığını bilensin Sen Her Dakka Zikir Her Dakka Semah edensin Sen Kalp gözüyle görensin Ey gönüller sultanı “Hâkka vuslatın” “Düğün günün” kutlu olsun Sadık DAĞDEVİREN Aşık Lüzumsuz |
Şair sadece sevda ayrıklık hasret gibi belli konularda değil toplumsal ve sosyal konularda da
yazmalı kutlarım üstat