Tabirsiz rüyalardan uyanıyorum Son günlerde, Hayra yormak zor…
Sayıklarken, dilimden düşeceksin diye, Selamsız sabahlara sataşıyorum. Yıldızlar neden bu kadar uzak, Geceler neden uzun Azra?
İsmine kilitleniyor dilim, Cümleler kısa ve ruhsatsız. Seni düşlerken kıyıya vurmuşum, Her dalga yüzümde tokat. Ha tenimden koparmışlar canımı, Ha ifşa etmişim adını. Gönül serin ve selâmetli değil Azra.
Seni özlemek diye bir şey olsa gerek Adını koyamadığım artçı sarsıntılar. Gevşek topraklara bina etmişim seni, Hangi duanın sonuna eklesem; Secdeler ıslak Azra…
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Azra şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Azra şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
kaçtır aklımda sevgili dosta ziyareti sebiyle bir teşekkür edeyim diyorum malum dünya işleri o kadar çokki buna fırsat vermedi sayfanıza ziyaretle bunu telafi etmeye çalışcagım
Hz. Peygamber (sav) sahabelerine dönerek: "Allah'a günahsız dillerle dua edin" buyurdu. Efendimizin bu sözünü işiten yanındakilere: "Ey Allah'ın Resulü, bu nasıl mümkün olabilir?" diye sordular. Bunun üzerine efendimiz şöyle buyurdu: "Birbirinize dua edin! Çünkü ne sen onun, ne de o senin dilinle günah işlemiştir
"Rabbinize alçak gönüllüce ve gizlice dua edin. Çünkü O, haddi aşanları sevmez." [Araf 55] "Gerçek dua ancak O'nadır. O'ndan başka yalvardıkları ise onların isteklerine ancak, ağzına ulaşmayacağı halde, ulaşsın diye avuçlarını suya uzatan kimsenin isteğine suyun cevap verdiği kadar cevap verirler. Kâfirlerin duası daima boşa çıkar." [Rad 14]
Rabbim yüreğinizi genişletsin serin ve selametli kılsın
Çok güzel Mustafa hocam, çok içten bir şiir. Bu arada sizin sesiniz ile bir şiir programında playback yaptık. Çok şık oldu. İki defa dinlediler, çok muhteşem bir program oldu. Teşekkür ederim.
Şimdi gel de kelamın insanı az da olsa suhulete götüren satırlarına teslim etmeyiver kendini..yüreğinden yaralarını alıp da eline, kalemi her tutuşunda sonra ve kan revan olunca parmak uçların, akıtıvermişsin şerha şerha mısralara..sahipsizliğe nigehban olan acılar kelimelerin kalıbından seslenivermiş dehlizlerde kaybolan biçare bir yolcu gibi :
Tabirsiz rüyalardan uyanıyorum Son günlerde, Hayra yormak zor…
Sayıklarken, dilimden düşeceksin diye, Selamsız sabahlara sataşıyorum. Yıldızlar neden bu kadar uzak, Geceler neden uzun Azra?
Anlmak da zordur ve anlatmak da zordur bazı şeyleri..insan hissiyatının ne kadarını dökebilir ki diline ve kalemine..bazen o kadar üzülüyorum ki bedbinliğe mahkum kelama ve onun esaretindeki kaleme..nafile çırpınışlarla içimizi aktarma telaşımıza ve sonra da hakkıyla anlaşılmayı bekleyişimize..belki de gönül denilen muaamma hep garip geldi ve garip olarak gidecek..esrarlı yaratılışının sırrına vakıf olunabileceğini beklemek bile belki de safdilliğin zirvesidir...
Ahhh kardeşim, sen yine de kelama ifade edilebileceği kadar yüklemişsin duygularını..kanarken yaraların ellerinde,terütaze acılara,ifadesiz yetim kalan duygulara her mısrada hislerimizi açarak dokunabilmek de bizlerin anlama bahtiyarlığı olsa gerek..ya da ucundan kıyısından bu yaraları zamanın yitik bir diliminde taniyor olmak gerek.. tanımak,yaşamak ve anlatabilmek... anlaşılmayı beklemek vadinin öte yakasındakinin işi :
İsmine kilitleniyor dilim, Cümleler kısa ve ruhsatsız. Seni düşlerken kıyıya vurmuşum, Her dalga yüzümde tokat. Ha tenimden koparmışlar canımı, Ha ifşa etmişim adını. Gönül serin ve selâmetli değil Azra.
Ve özlemek..kanadı kırık bir kuşun her kanat çırpışında çektiği acının izdüşümü olan özlemek..özlemek her dalganın vuslata koşar gibi sahile koşması gibi olan özlemek..özlemek,özün özüne yaklaşması..özlemek ruhun tenden uzaklaşması..özlemek,bedenin mekanı ve zamanı aşması...özlemek .. özün özüyle buluşması...
Seni özlemek diye bir şey olsa gerek Adını koyamadığım artçı sarsıntılar. Gevşek topraklara bina etmişim seni, Hangi duanın sonuna eklesem; Secdeler ıslak Azra…
Bu kadar güzel bir şiire kayıtsız kalabilmek,belki ruhunu ifadeden aciz kalsam da birkaç kelam etmemek olmazdı..okudum ve ruhum titredi.. titreyen bir kalp ile yazılan elbet titretir yürekleri...
Rabbim ebedi güzelliklerle serfiraz kılsın kardeşimi..baki selam ve dualarımla...
Tabirsiz rüyalardan uyanıyorum Son günlerde, Hayra yormak zor…
Sayıklarken, dilimden düşeceksin diye, Selamsız sabahlara sataşıyorum. Yıldızlar neden bu kadar uzak, Geceler neden uzun Azra?
İsmine kilitleniyor dilim, Cümleler kısa ve ruhsatsız. Seni düşlerken kıyıya vurmuşum, Her dalga yüzümde tokat. Ha tenimden koparmışlar canımı, Ha ifşa etmişim adını. Gönül serin ve selâmetli değil Azra.
Seni özlemek diye bir şey olsa gerek Adını koyamadığım artçı sarsıntılar. Gevşek topraklara bina etmişim seni, Hangi duanın sonuna eklesem; Secdeler ıslak Azra… Sevgili Üstat sabahıma düşen güzel şiirlerden biriydi pimi çekilmemiş patlamaya hazır bomba gibi seslendirme ve şiir kutlarım.yazan kalemi çoşan yüreği alkışlıyorum..
geceler neden bu kadar uzun Azra dizlerin her biri nefis yorum harika geceye düşen pimi çekilmemiş bir bomba gibi yüreğimle kutluyorum saygılar Mustafa hocam ...
Selamsız sabahlara sataşıyorum.
ne güzel satırlardır...kaleminiz daim olsun