tutunacak dal arayan kadın bir ağaca tutuldu yere çakılınca anladı ağacın çürük olduğunu..
bilinmezliğiyle bildiğim bilinmeze…
kadın ironiyi seviyor, adam incinmeyi her şeyi ucuza harcıyor kelebek ömürlü zaman adam kadının gülüşünü üflüyor mumdan kalbinin ateşine gamzesinin izi hala duruyor gözbebeklerinde
simsiyah bir rüzgâr geçiyor içindeki boşluktan adam acı dumanı içine gömüyor çocuksu bir alınganlık okşuyor yanağını kirpiklerine misafir sitemkâr bir yağmur başlıyor belleğini saklamak istiyor kadın susuyor gözleri / sözleri düş’e koyuluyor fark etmiyor adamı fark etmeye bile çalışmıyor adamın ıslandığını
adam çoğul halini yaşıyor yalnızlığın varlığı içinden payına düşen yokluğunu alıyor kadının dilinde viraneye dönmüş bir hikaye sayıklıyor düpedüz ahmaklık ve lüzumsuz üzüntülerle dolu damlalarla boyuyor umudu / bebeğini doyurur gibi dik bakışlarını öfkesinin üzerine deviriyor kadın mavi değil, gri değil, siyah değil sönmüş bir şehir gibi karanlık
kadın baharsız bir tomurcuk cehennem içinde cennet arıyor adam yağıyor da yağıyor yağmur / inceden diz çöküyor yağmura toprağın çatlamış bedeni diş ağrısı gibi zonkluyor, çekiliyor, af diliyor ne ay güneş’i özlüyor, ne güneş ay’ı geri istiyor araya bulutlar giriyor yüzler paramparça, diller alev saçıyor olduğu yerde kırılıyor aynalar
görmüyor kimse aralığın kapandığını mevsimler bile inanmıyor artık yağmurlara adam halâ şiirdeki gökkuşağında bekliyor kadının dönmesini kadınsa artık şiirlerde ıslanmayacak kadar gerçekçi
toy bir rezilden öğrendiği edebi kucaklıyor adam boynu bükük bakıyor kudreti / buğudaki can’a bıçak keskin, gözler bıçak, ölüm kesin ve hepsi kadının adında birleşiyor
ölüyor kelamlar menzilinden habersiz / kadınaşk’a namahrem hâlden anlamayanlarla geçiyor her güz ve her yüz halsiz elleri telaşlı; iş arıyor, anıları ateşe veriyor, tütün sarıyor öyle ölümsüz ki kadının elleri, her dokunduğu adam diriliyor
kalbine batan kahırlı bir kıymık gibi yaşıyor içinde kadının gözleri çürüyen ruhunu kemiren çıyanlar ve beynini yiyen iblisler doğuyor kadının yokluğundan kadının sessizliği nefretini savuruyor adama kadının kalbine bağladığı ümidi kesiyor artık adam erken rezervasyon yaptırıyor kimsesizliğin yurduna
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Erken Rezervasyon şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Erken Rezervasyon şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
gönül sesin surları deviren israfilin nefesi gibi güçlüdür. iliklerime kadar hissettirdin bana her anı. büyüleyici ve dolu bir şiir,sanki deprem gibi; insanı sarsıyor.
en güzel yerine dokunacak hayat sakladıklarını sunacak önüne her iklim sonbahar ,kış değildir unutma ! çiçekler açacak,ilkbahar gelecek güneş sıcacık gülümseyecek yeter ki sabret.. umuda merhaba de ve sana "merhaba yeniden hoşgeldin hayata,aramıza" demesini bekle... inan ki o gün gelecek
kalbine batan kahırlı bir kıymık gibi yaşıyor içinde kadının gözleri çürüyen ruhunu kemiren çıyanlar ve beynini yiyen iblisler doğuyor kadının yokluğundan kadının sessizliği nefretini savuruyor adama kadının kalbine bağladığı ümidi kesiyor artık adam erken rezervasyon yaptırıyor kimsesizliğin yurduna
merhaba güzel insan tebrikler uzunca bir süredir şiirlerinizden uzağım demek ki bu yüzden çürümüş ruhum ben çoktandır şiir yazmayı unutmuşum cennetle cehennem arasında kalmışım günahlarımla aşkla kal usta