Üzğünüm... Özür dilerim anne...
Yolum düştü kendime...
Kendimle yüzleşmek adına, vardım yine kendime... Oturdum bir ayağı sallanan tahta iskemleye. Bir sigara yaktım kendimden emin, demli bir çay söyledim kendime, kendim doldurdum, yudumladım... Başta nasıl gireceğimi bilemedim, nasıl başlayacağım aklımı kemiren konuya. Sonra... Aslında ben... dedim... Gerisi geldi... Gülmeye başladım kendi kendime yine, sinsi sinsi. Sonra kızdım sebepsizce. Kalktım iskemleden aniden, vurdum yumruğumu tüm hıncımla, ve çarptım aklımın tüm kapılarını hışımla... Koşar adımlarla uzaklaşıyordum kendimden, Lakin; Yine kendim tarafından enselendim, bir kedi gibi apansız. Böylesine korkarmı insan, kendinden ? Bu denli kaçar mı kendinden ? Topukları kıçına değecek azgın bir hayvan gibi koşarak ? Şu an banyodayım; Yine kızdım,bağırdım aniden karşıma çıkan kendime. Küfürlerim duvarları dövüyor, fütursuzca, Aynada ki yansıma ma... Yerli yersiz kaşlarımı çatıyorum, azılı bir düşmana bakar gibi... Ve sonra kahkaha tufanı kopuyor, alay edercesine... Benim le... Yumruklar, tekmeler savuruyorum... O yansımada ki aşağılık herife... Sanırım yine fazla kaçırdım, yine... Yada gelmiyor artık bunlar işime... Kanıyor elim, kırıldı sanırım... Kendimle kavgam da kendim zarar görüyorum... Üzğünüm... Özür dilerim anne... Özür dilerim kendim... Ve özür dilerim banyoda ki ayna... Siz masumsunuz... |