Ey Rezm Açtığım Bezm
Lirik bir güncenin satır aralarında ezber bozan bir resim
Sureti kara, sireti kara ürpertim soğuktan değil Örselenen ruhun fabrika ayarlarına dönmesi mümkün mü? Ritmi bozuk bir nihân yayılır ıtırı bozulur sevdanın Asaletine nazar değer siyahın,mateme boyanır iklim Pastoral bir tablonun önünde buluşurken mayamız Müdanasızca fıtratımın resmini çizer mızrabım değdikçe kelâma Ey rezm açtığım bezm Gönlümden fışkıran aşk aklıma hükmediyor Her cihetten mihrabıma düşüyor yangın Çivit boyalı düşler kayboluyor felakta Felek nedir senden çektiğim Kıblemi şaşırtan bu devranda ne Ah aklımın almadığı yokluk Sanki sabahlara katran yağıyor Gün geceye ısmarlarken zamanı Güneş perdelerin arkasından bakarken Leylanın dudaklarında dağların lalesi şakayık boyası Eritiyor karanlığın resmini ve Kaysı mecnun eden o sır Metruk bir gönül hezeyan ve helecanlarla gayrı sukut mu? Yarım kalan şiirler teselli edecek mi? Şimdi coğrafyada kaybolmuş çıkmaz bir sokağım Adım yok sanım yok amansız bir yalnızlık Kayalara çarpan dalgalar gibi hırçın Ummanın ortasında tek başına kalmış bir adayım Issızlık tülleniyor ufkumda işte o lirik güncenin tam da ortasında /Velhasıl kelâm bir ezgi gibi dilime dolanır bu sahipsiz şiirler/ |