Ayrılığa Çağrıdır Her Aşk...Dışarıda kıpır kıpır, ateşböceği çocuklar, Bahçede yemyeşil körpe bahar, Raflarda tozlarıyla barışık okunmayı bekleyen kitaplar, Dillerde dinlenmeyen melodi ve sahipsiz ezgilere karşılık, Gözlerinde derin sızıya belenmiş bir fotoğraf varken kadının, Değer mi dersin bakışları gözlerine mıhladığı sevgiliden gayrısına?.. Yürüyor kadın ha bire, Yol alıyor geçmişinden, düşlerinden, kendinden, Adamın davetsiz menzilinde konaklıyor yüreği… Gözlerini metruk bir kentte açtığının farkına bile varmıyor ürkek bakışları… Şöyle bir göz gezdiriyor hafiften, Nereye baksa kırık dökük, Ne yana dönse çatlaklarından hüzün sızan taş duvar… Yine de bırakıp gitmek istemiyor yüreğine dokunan bulut yüklü elleri, Baştan ayağa ıslatsa da acıya doygun hatıralar… Kalemiyle ulanacağını düşünüyor olmalı kadın, Hüzünbaz adamın kaygılı geleceğine… Sahi kaç kadın dayanabilir , Sevdiği adamın yüzünden mazisinin izini silmeye?.. Ya hangi yürek kaldırabilir bilmediği puslu bir geçmişle savaşmayı?.. Bilmiyor küçük kadın, bilmiyor mücadelenin kaç dili olduğunu henüz… … |
Çok değerli bir kalem daha buldum bu sayfada...