Eyer vurdum zamana, aldı beni terkine Bir solukta ulaştık yılların ötesine... Gençlik geride kalmış, varamadım farkına Yaşıyorum perişan; eh işte öylesine...
Geldiğim bu ellerde herşey bana yabancı Gördüğüm aynalarda kendimi arıyorum. Sen de bakma yüzüme acıyarak be hancı Geri dönüşler nerden? Göster, yalvarıyorum.
Belli ki hata olmuş; baharda inecektim Beklediğim ne kıştı; ne de bu soğuk ayaz. Gençlikle tanışacak, gülüp sevinecektim Neden her yerde kar var? Neden saçlarım beyaz?
Neden beşiğim uzak, tabut bana çok yakın Nerede misketlerim? Sapanımı kim aldı? Nasıl düştüm ansızın kıskacına firâkın? Gâm ile doldu gönlüm; topaç elimde kaldı.
Yollarım sarpa sarmaz, güneşim hiç solmazdı Meğer yokuş gizlenmiş hayatın düzlerinde. Belki gerçeği kabul bu kadar zor olmazdı Son bir kez yatabilsem annemin dizlerinde.
Bakma öyle bîçare, bir çare bul be hancı Son ver bu kâbusuma, uyandır sarsa sarsa. Filmi başa saralım, dinsin içimde sancı İnan ki vereceğim dilediğin ne varsa.
Eyvah ile keşkeyi kullanmam sanıyordum Son günün son akşamı, son sözlerimmiş demek. Azrail’in adını gülerek anıyordum Oysa gülmek bir yana, zor şimdi gülümsemek.
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
* GENÇLiĞiM EYVAH!... şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
* GENÇLiĞiM EYVAH!... şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Ne sahip olamadığımız şey zamandır.O kadar hızlı ve bağımsızdır ki tutabilene aşkolsun. Tebrikler Mecit bey kardeşim. Konu ve anlatımı harika. Sağlıcakla.
Eyer vurdum zamana, aldı beni terkine Bir solukta ulaştık yılların ötesine... Gençlik geride kalmış, varamadım farkına Yaşıyorum perişan; eh işte öylesine...
Geldiğim bu ellerde herşey bana yabancı Gördüğüm aynalarda kendimi arıyorum. Sen de bakma yüzüme acıyarak be hancı Geri dönüşler nerden? Göster, yalvarıyorum.
Belli ki hata olmuş; baharda inecektim Beklediğim ne kıştı; ne de bu soğuk ayaz. Gençlikle tanışacak, gülüp sevinecektim Neden her yerde kar var? Neden saçlarım beyaz?
Neden beşiğim uzak, tabut bana çok yakın Nerede misketlerim? Sapanımı kim aldı? Nasıl düştüm ansızın kıskacına firâkın? Gâm ile doldu gönlüm; topaç elimde kaldı.
Yollarım sarpa sarmaz, güneşim hiç solmazdı Meğer yokuş gizlenmiş hayatın düzlerinde. Belki gerçeği kabul bu kadar zor olmazdı Son bir kez yatabilsem annemin dizlerinde.
Bakma öyle bîçare, bir çare bul be hancı Son ver bu kâbusuma, uyandır sarsa sarsa. Filmi başa saralım, dinsin içimde sancı İnan ki vereceğim dilediğin ne varsa.
Eyvah ile keşkeyi kullanmam sanıyordum Son günün son akşamı, son sözlerimmiş demek. Azrail’in adını gülerek anıyordum Oysa gülmek bir yana, zor şimdi gülümsemek.
yüreğiniz ve kaleminiz ve de kelamınız dert görmesin... selam ve dua ile...duygu seline....
Bakma öyle bîçare, bir çare bul be hancı Son ver bu kâbusuma, uyandır sarsa sarsa. Filmi başa saralım, dinsin içimde sancı İnan ki vereceğim dilediğin ne varsa.
Eyvah ile keşkeyi kullanmam sanıyordum Son günün son akşamı, son sözlerimmiş demek. Azrail’in adını gülerek anıyordum Oysa gülmek bir yana, zor şimdi gülümsemek.
Tebrikler Mecit bey kardeşim.
Konu ve anlatımı harika.
Sağlıcakla.