Öğretmenler Günü
Bugün öğretmenler günü
Gönül kırgınlığım maziyi dinlerken, Çiçeklerini giyinmiş Toroslar gibi; Annenizin elinde ilk gününüz gelecek hatıralarıma, Gülümseyen yanaklarınıza düşen Buz kırıntıları geliyor aklıma… Çiçekler gelecek,siz geleceksiniz Bir bir, elini açan masama. Öpecek ellerimden coşku dolu bakışlarla.. Boğazınız takılan ürkekliğiniz geçecek gözlerimin önünden… Tesbih gibi dizilecek dilime numaralarınız, Siz büyüdükçe artacak saçlarımdaki yıldızlar, Gittikçe çoğalarak, Okşayacaklar sıcacık başımı.. Ben kar olacağım ,İlk karı kasımın… Ya da ilk yağmuru Eylülün… Birazdan,güneş doğmadan Evlerin lambaları yanacak. Çocuksu parmakların iç dokunuşunda Bağırtı ,çağırtı,formam ,çantam,sözlüğüm, Öğretmenime götüreceğim çiçeğim nerde ? Boşverin !Fazla abartmayın okulu çocuklar, Sen ve ben yeteriz biz, Bir kağıt bir kalem ,yanaklarına dökülen Biteviye gülümsemeler..İşte öyle bir şey ki; Mum alevinde ısınan bir yürek… Hadi çocuklar bekliyorum sizi Okul kapısının önünde.. Her sabah çat çat atarken güneşin kalbi, Size açtım yüreğimi tek tek… Toplayacağım göz suyunda yetişin gülleri… Değitireceğiz bir şeyleri,Yaşatacağız devrimleri, İdealinizdendir,saçlarımdaki akların her biri Yıldızlar bir bir koşacak kollarıma, Açlık kokan sokaklardan… Caddelerde meltem var, Esintisi,yüreğinizin.. Koşun çocuklar,Koşun Cebimde öz çocuklarımdan kıstığım Aferimler var… Durun çocuklar,durun, Her gün bir şeyler değişecek, Siz fark etmeden büyüyecek, Size söz,kıştan sonra , Bir kaç bahar gelecek… Toplayacağım sizi kalbime, Komşu bahçeden çiçek çalar gibi, Öylesine sessiz,öylesine gizemli, Sevdireceksiniz kendinizi mecburi… Dilsiz bir söylev gibi, Ya da sesli harfleri olmayan nutuk; Tekrarlıyorum milli marşımızı Alıyorum kasımpatları içeri, Mor beyaz,kırmızı…. Yine gelecek bak Haziran Ölümsüz mevsimlere inat; Yırtacak bulutlar formaları.. Güneşin öldüğü yerde ,gece konuşacak, Kırmızı dudaklar konuşacak…. İdeallerinize yürüyeceksiniz.. Ve Son sözü Levent Yüksel Söyleyecek, Bu gece son Biraz sonra…. Şimdi biz genç olduk diyeceksiniz Kimbilir kaç kez Onuncu yıl marşını yazacaksınız kaldırımlara Adını yazar gibi aşklarınızın… Belki de göçmen kuşlar gibi uçacaksınız Zamanın alevlerinin üzerinden atlayarak, Siz götürürken ayakkabınıza Benden yapışan kırmızı toprakları Gözlerimden dökülen nefessiz ,içine yapılan ağıtlar için… Kayıp bir şehir gibi, Siz bende öleceksiniz.. Haykıran sesli harfler için Yeni,tomurcuklar için, Hep yanan bir ışık olacağım; Ve ısınacağız mum alevinde Ömer KILIÇ İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ |