KADINA ŞİDDETE HAYIRŞiirin hikayesini görmek için tıklayın BUGÜN 25 KASIM KADINA ŞİDDETE HAYIR DENİLEN GÜN.. VE HEP BİRLİKTE YİNE HAYKIRIYORUZ Kİ KADINA ŞİİDDETE HAYIR... Bugün 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetin Ortadan Kaldırılması için Uluslararası Mücadele Günü. 25 Kasım 1960’ta. Dominik Cumhuriyeti’de diktatörlüğü karşı mücadele eden Mirabal soyadlı üç kızkardeş tecavüz edilip öldürüldü. Mirabal kız kardeşlerin anısı, insan hakları savunucuları için sembol haline geldi. 1999’da Birleşmiş Milletler, 25 Kasım’ın “Kadına Yönelik Şiddetin Ortadan Kaldırılması için Uluslararası Mücadele Günü” olarak benimsenmesini karar altına aldı.
Kaderin fırtınaları
Keder eserken savrulur etekleri Taç yaprakları solar gülün Yenik mevsimlerin rüzgarlarına Yağmur içer gözleri Anlamsız gürlemeler Titrer… Dağılır bebekleri gözünün önüne Kolları ayrık bedeninden Şekillendirilirken hayatı Seçme hakkı yok.. Büyürken öğrenir! Tüm arzularını yok saymayı Çökmeden akşam eve girmeli Yok pencereden bakma hakkı Soluklanır ayla.. Büyür kapısız camsız soluksuz odalarda Birey olma çabası Varım diye haykırma… Susturulur! Şanslıysa.. Okullar bitirir kocaman Başlar işe Şartlar farklı karşı cinsle Önce onlar terfilerde Soğur hayalleri Hayatın ağır yükü boğadururken Direnmeli! Ya da okutulmaz Everilir onbeşinde O çok daha acı Bilemez de gerçeğini Kimliğini.. Okusun okumasın Olur çocuklar.. Ortak çocuklar, ama bakım ait anaya Yedir, içir, giydir… Baba yorgun dinlenmesi lazım Zaplar kanalı İçerde dışarıda çalışır kadın Birde koca bilse.. Dövülen, sövülen Taciz, tecavüz edilen Ve öldürülen Kadınlarımız ah kadınlarımız Kollarında güneşi öldüren de bizim erkeklerimiz… Yirmibeş kasım bugün Şapkayı koyalım önümüze Düşünelim bir kez daha Haykıralım şiddete hayır Acıtan eller kırılsın Lal olsun diller Varmısınız hep birlikte.. Dersiniz ya Anamız avradımız… |
Sevgi ve şiir tadıyla…
(Çorbada bir cimdik tuzumuz olsun diye haddim olmayarak bende bu konuda yazdığım bir şiiri ve birkaç hatırlatıcı cümleleri paylaşmak istedim. Sürcü-lisan ettiysem affola...)
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ‘’ kişinin dokunulmazlığı, maddi ve manevi varlığının tanımlandığı 17. maddesi ile herkesin yaşam hakkını garanti altına almayı ve kimsenin insan hassasiyetinle bağdaşmayan bir cezaya veya muameleye tabi tutulamayacağını taahhüt eder. Toplumsal cinsiyete dayalı şiddet bu anayasal hakkın ihlali anlamına gelmekte, bu ihlalin önlenmesi için devlete önemli sorumluluklar düşmektedir.
Bu madde anayasal açıdan bir güvence anlamını taşımasına rağmen günümüzde gün geçmiyor ki; kadına uygulanan şiddetleri içermeyen bir haber olmasın. Bu şiddet olayı o kadar üst düzeylere ulaşmıştır ki, çoğu şiddet uygulamaları kadının ölümünle sonuçlanmaktadır.
Peki; bu kadınların suçu nedir?
Evinde yemek yapmak, çocuk büyütmek, gerektiğinde çalışmak aile bütçesine katkı yapmak, erkeğine eş olmak…
Şimdi düşünün bakalım bu kadınlar ne yapmış olabilir ki, hemen ilk hakla gelen namusumuza zarar getirmiştir.
Nadiren bu vakalar oluşmuş olsa bile bu sizlere şiddet uygulama ve öldürme yetkisini tanır mı? Boşanırsın gider…
Asıl sorun yüzyıllardır ülke örfüne yerleşmiş olan kadına bakış açısıdır aslında…
Kadının ikinci sınıf vatandaş görülmesi yatmaktadır bütün bu şiddetin altında…
Atasözlerimiz bile tuhaftır bu konuda;
‘’ Kadının karnından sıpayı, sırtından sopayı eksik etmeyeceksin…’’ diyenleri de dünyaya bir kadın getirip büyütmedi mi? Bu sözlerle mi? Gösteriyorlar anne sevgisini…
Hala ülkemizin bir kesiminde çocuklarının sayısını söylerken kız çocuklarını hesaba katmayan zihniyetler yok mu?
Telli duvaklı gelin ettikleri kızlarına kapının eşiğinde bu evden gelinlikle çıktın kefenle dönersin diyenler olduğu sürece o kadın uğradığı şiddete sizce ne kadar karşı koyabilir ki…
Gündemde olan bir televizyon dizisinde izlemiyor muyuz? Kendisi başka kadınla birlikte olduğu halde ayrıldığı eşinin bile çalışmasına izin vermeyen zihniyeti…
İşte ülkemizin namus anlayışı;
Erkek yaparsa elinin kiri kadın yaparsa namussuzluk…
İnsan gibi yaşamayı öğrenebilmiş bir toplum olmak umuduyla…
********
Ülkemde Kadın Olmak…
Genelde o aldatmaz, ama aldatılır
Magandanın laf atmalarına katlanır
Kendisinden önce ailesine odaklanır
Zor zanaattır, ülkemde kadın olmak
Her türlü çileyi başta o çeker
Acıyı üzüntüyü kederi içine gömer
Ailelerin emrettiği adama gider
Zor zanaattır ülkemde kadın olmak
Her yerde yeri gelir horlanır
Ummadığı anda tacize maruz kalır
Hakları her zaman elinden alınır
Zor zanaattır ülkemde kadın olmak…
Ömer Sabri Kurşun – 16.07.2011