Metruk bir kilise çan sesine uyandırıldığında İlk ışıklarıyla sabahın Yanı başında kokuşmuş ve yarısı yenmiş fare leşine Dört kez tıksırarak hırladı uyuz sokak köpeği Ki Gece kaptırdığı fare leşinin çocuk feryatlı biçare yasını Çektiği dört zılgıt startlı Çoktan başlatmıştı koşturmaya oysa Hayli semirmiş evcil kedi
Ve O ilk ışıklarında sabahın Karanlığındaki ölüm hükümlülerinin zevk-i seyir infazına -“İşkence ahesteliğinde yakılsınlar Çingene Zindanlarında” Yakarışlarına eşlik tekbirlerle uğurlandı Dört bodyguard meleği eşliğinde Yüce Kibir…”
::
///Ölüm girdi aramıza… Ölüm!
Kaf dağının eteklerinde kaldı artık Bir türlü aklından çıkartamadığın Kudurmuş Hristos günahları!///
::
Haydi… Tam da şu an ağlayalım İlk ışıklarına sabahın Salya sümük
Ve Aydınlığımıza tıslayan ilk günaydınımızın çatal diline Islaklıklarını mahremlerimizden almış dudaklarımızla Açgözlü birer yas öpücüğü daha konduralım
Biliyorum…
Tüm gecesavaşmışken gölgelerimiz Sarma vaktidir yaralarını…
Cismim çarmıhının Doğusu ve dahi batısına sımsıkı bağlanmışken Maharetli ellerin Ruhuma diz çöktüren haçında çıplak bedeninin Bir bir çıkartma vaktidir günahları Cennete isyan yatağımda…
Her sevişmemizde Cehennem kızılına biraz daha bulanan gölgelerimizi Yemyeşil eteklerinde Kafdağı’nın En güzel tonlarına boyama vaktidir yeniden siyahın…
Bu yüzden kızıldır Kuzey göç yollarının en günahkar kavimleriyle dahi Koşulsuz yatağını paylaşan o yeşilliklerin toprağı Ve Kızılında çiftleşen kör solucanların kımıltılı siyahı Tüm ayrılık yaslarına mahrem dokunuşlarıdır Kafdağı’nın!
::
Gözbebeklerimde deli gibi büyüyor Ruhunun korkutan heybeti…
Yine de Kaçınılmazımdır fakat Çok sevdiğin yalnızlık duvarlarını ince işçilik boyuyorken Tenine ihtirasımı Bir aygırın korkutan giziyle Ve Gözlerindeki büyük korkuya zerre aldırmadan Giderecek olmam
Tekrar tekrar!
-Cismimin gerçek kimliğini ele verdiği O ilk koşumsuz taşkınında Ne olur affet ruhumu Yüce Kibir!
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
insanın ancak Anka kuşunun sırtında geçebileceği bir yüce dağdır Zümrüttendir devler ülkesidir En sarp yerinde Prometheas'nin zincire vurulduğu dağdır Bir gün deniz suları yükseldiğinde suların dökülmemesi için dünyanın evreninde bir dağdır Kafdağı
Gözbebeklerimde deli gibi büyüyor Ruhunun korkutan heybeti…
Yine de Kaçınılmazımdır fakat Çok sevdiğin yalnızlık duvarlarını ince işçilik boyuyorken Tenine ihtirasımı Bir aygırın korkutan giziyle Ve Gözlerindeki büyük korkuya zerre aldırmadan Giderecek olmam
Tekrar tekrar!
Ve bu şiirle Anka kuşunun kanatlarına takılıp çoktan çıkmış bile şair Kafdağına doğru yola :)
Tebriklerim kalsın...
Sepkin Coşkun tarafından 11/24/2012 9:39:50 PM zamanında düzenlenmiştir.
Dag yürekli Sair
Sevda ne cok yaksir siirelrine
---
tekrar gelcegim
Alkislarim devam ediyor
Can dost
sonsuz sevgiler -siirler