Kirli, Çürük, Adi
şiir soyundu mu sokak ortasında
güpegündüz terledi mi renklendi mi topuğundan, dirseğine dek düpedüz ayıptır sevmek -ve biz ayıp ediyorduk toplanıp bir masa etrafında sayfalarca_ aşk; kan oturmuş acılı kelime dudaklarını ataşlasan dudaklarıma düzeltsen imla hatalarımızı gölgesini içen aydınlığını semirten çocuk edasıyla düzelttikçe, yanlış yapsan Eleni’nin güvercinlerini aransak baş parmağını avuç içime zımbalasan öyle bir bastırsan ki sen ortasına öyle bir sıksam ki ben tırnak ucundan kızılderili otları büyüse gelecek çizgimizde o her şeyi taşıyan masadan haberdar mısın kar yangınlarından sağ kurtulduk mu işte tamam çemberin dışındayız sen, ben, belki diş etlerimiz için iki şişe soda ayrılınca, diş etlerimize sövgüler sürüp kürdanlar saplayıp, tenimizi yargılayacağız ya boş ver şimdi bunları makas kesiğinde susmasın fotoğraf zaman dökülsün omuzlarına ellerin yağmur edebiyatı ışığında sevişelim gitsin boş ver hadi ırmaklarım denizini aransın sen kirli ben çürük, sokaklar adi |
güpegündüz terledi mi
renklendi mi
topuğundan, dirseğine dek
düpedüz ayıptır sevmek...
şiir soyunmuş
çıplak kalışı yabancı değil
sevgiler