şark tabletlerihangi kitabın ortasından baksam sana ebedi edeplim en haşin hikâyeler gibi içimde kanarsın silerim bir akşam üstü sonbaharında mülk-i nizamın maddelerini geçerim miktar-ı zerrelerin içinden zebani katarlarıyla bir pöçük nazarınla yakalarsın örf-i yargılarsın tutkunum senden ötelerdeki sana kâr değil cismin nakş ederken isfahan duvarlarını muaazzamasını bana dokunma gözlerinden renk bulaşıyor menekşe çinilerime murçlar vuruyorum ellerime hele yok mu o arından terlediğinde her tomurcuk tam orta göbeğine göl misali ne güzel de yakışıyor kilimlerime uzaklara çok uzaklara yüreğim bu kasım sabahında sen saraylarda sultan ben dağ başında harami söyle;hangi ayaz kesiği yürek kesiğini ortadan biçer ki yad etmedin ak mendil borcunu benzim yanık her koyak sana teslim her tepede beyaz bayrak zannederler kör dervişler alem ucsuz bucaksız bilmezler,ol gamzelerinde bir elif bir mim bir de sahanlık dipten geleneğimdir yaşarken göreneğim,bir sana tutkunum bir de şark ellerine papazın çocuğu vaftız etmesi gibi,çimmişim simli derelerinde tozlu yol deyişlerim ondandır,ondandır naçarlığım ingiliz çivisinin meşe kütüğüne işleyişi misali neden böyle severiz neden bir defa kanar bir defa yanarız bildin mi yamaya gelmeyen doğu tabletlerinin killeri gibi sür şimdi tek atımlık hind-i kınanı sen susamış ellerime kasım |
papazın çocuğu vaftız etmesi gibi,çimmişim simli derelerinde
tozlu yol deyişlerim ondandır,ondandır naçarlığım
ingiliz çivisinin meşe kütüğüne işleyişi misali neden böyle severiz
neden bir defa kanar bir defa yanarız bildin mi
yamaya gelmeyen doğu tabletlerinin killeri gibi
sür şimdi tek atımlık hind-i kınanı sen susamış ellerime
tekrar tekrar okunası mükemmel bir paylaşım değerli kaleminizi gönülden kutluyorum sevgi ve saygılarımla