Aşeka - Mihr-û Mah (1)
Aşeka - Mihr-û Mah (1)
ne muazzamdır aşkın, ne mayhoştur eşkin ne müptelayım aşka, ne benimsedim meşki kursağımda düğümlenen harflerde aşkın tadımlığına doymadığından küfretmekte keş dil. sahrada tecelli olan kırağı kadar nadirim sonunda benim olmalısın, ha ölü ha diri dönene kadar rabbine gömülene heyhat döndüğüm an gömüldüm inna’llahe mağa’ssâbirin beşer kavramından bihaber olan nefis insanlardık penceremden gün çalıp çırpanların hepi simsarlardı sadakatin alaycısı hâlk olan olamayacağı gibi ne kevaşe gönlün, ne pis nefis, ne de insanlardır. dil figanu usar, kim bu aşkı kusar tükürdüğümü yuttuğum san, aşk-ı mana susar. gözüme fer ol, alnıma ter, tütünüme kibrit çayımda şire canın yavan simidimde susam. bakma sen densizliğime, kırılmasın gönlün evvelimde ne var ise eteklerinde gömdüm ateşim oldun, alnımda sicim sicim ter ve gelir içimden ayaklarına paspas etmek gönlü. elif boyu sustum, konuşmak harcım değil lisan-ı hâl kustuysa soruşmak farzın değim nefsine ağır ise bozuk satıh yol yordamı lafzın matemiyle müsait bir yerde kalsın de, in. rabıtam mevt, gözlerim yanaklarında bilinçaltım içine sinmiş köz yataklarından oralarda rahatsızsın, toz duman halin misafirim ol, başımla beraber yat aklarımda. gece ile olan cengim, mısralar aşınır uykumun göz kapaklarıma ısrarı gün aşırı yavan topraklarımda bir ben dahi bitmez iken elin bülbülü gelir elvan bahçemden gül aşırır sarsılmakta bir bir taşları hecenin çöken başıma evim, viran ettin gecemi istikamet muallak, pusulam puslu şu gece gündüz kustuklarımı tökezleyerek geç emi, beni... az aksiyetten kurtul, kır zincirlerini dudağını ballandıran it mahali incirlerinin. dibin düşsün.. Heyhat, bre gafil ! bu şahsına kafi, kapına bir buket in cin derimi. //Nârdanadam. |