Otuzyedinci Son Bahar (oldum da ne oldu)Ey ruhuma üflenen hayat! Bir kaya sessizliğine çarparak kırılan tüm ölümlülerden biri Ve soluk bir nefesin gölgesinde filizlenen ben Soğuk duvarlar da üşüyen ten Ölüm ne büyük temizlik, hey! Doğum kadar… Yağmurun ve sislerin ortasından çıkagelen Ömür… Neden son bahar? Neden kasımın ayazı? Alnına işlenen kaçıncı çizgiyim Anne! Şuracığa ölüversem Affeder misin? Bu kopup gelen gürültü de ne? Bu cümbüş, konfeti O gün ki; Alnını karışlarken ter Acıyı boncuk boncuk ağırlayan Ve ilk gülüşü konduran yumuk gözlerime Sessiz bir merhaba ile gelen ben Anne! Ne güzeldin o gün ve sonrasındaki her gün Teşekkürüm sadece sana Parmakların dolaşsın saçlarımda Bir kez ör, bin kez çöz anne Soğuk kış gecelerine uçuyor aklım sık sık Ellerin, o derin sıcaklık… Sinende tutuştur, ışık ol Şu kof kafama Bak hala eksiğim Tutunamadım sen kadar, hayat denen yalana Gözlerinden aldığım o kutsal, anaç ruh Şu küçücük bedene sığışamadı Ah anne! Yanı başımda dağılan can parçalarım Ağrım, tutsaklığım… Tükendim çarçabuk Ya ölümü ser yoluma Ya da Doğur beni en baştan Devrim Tülay 16 Kasım 2012 NE GÜZEL BİR HEDİYE... TEŞEKKÜRLER YILDIRAY COŞKUN, TÜM DOSTLAR VE SEÇKİYE SEVGİ VE SAYGIMLA |
tebrikler