GİDERSEN ORTASINDAN KIRILIVERİR HARFLER:
’Her yerde bırakıp gittin beni...
gözlerinle, düşlerin yüreğiyle bırakıp gittin beni yarım kalmış bir cümle gibi bırakıp gittin gelişi güzel bir nesne, bir iskemle gibi yazla birlikte biten kısa bir tatil çekmecede bir kart gibi bırakıp gittin...’ L.ARAGON I Aşk ıskalamaz, yalnızlık torpil yapmaz ve ayrılık kim olduğuna bakmaz... Ben yazıyorum sana kalsın şiirler bana mahpus, bana kelepçe özgürlükler sana kalsın... II / Ben bu aşkın nesiyim; vur bıçağını yarala beni gecenin simsiyah duvağında kırık keman sesiyim.../ * Seni iliştirip her yanıma; en deli aşklara büyüyorum: neyi sevsem ısrarla seviyorum neyi sevsem eksik, neyi sevsem kaybediyorum... ’kırılgan bir köprüden sana doğru koşuyorum,’ beni tut... beni her şeye rağmen... III Yoksul pencerelerde yenilir kendine hayat... umutlu bekleyişlerde kapatır kollarını kavuşmak sevgiler uzaklığa, sadakat ihanete yenilir... kirletip atarlar anlamlarını; sesinden söküp alırlar çığlıklarını! bağlandığın her şeyi kesip atarsın; öyle acıtarak ve eksilterek kendini; hiç kullanılmamış intiharlarla çekip gidersin hayattan. /...Yoksa ayrılabilir mi; bir rüya uykusundan / bir nota şarkısından bir ozan hüznünden, bir şiir öyküsünden?../ İnsan azalmanın; şiir çoğalmanın rahminde; herkes gider, bize kalır hükümlü yüzlerde hazin ve yasak gülüşler... öyle sahipsiz ve öyle kanayan.. IV Gitme! gidersen, Ahmed Arif ’hasretinden prangalar eskitir’... ’Muş - Tatvan yolunda bir gün senin akşamın ne ki’ orada Turgut Uyar kanar!.. Gitme; gidersen ortasından kırılıverir harfler... sabrım yağmalanır, çoğalır uçurumlarım kısa kalır uzaklığa çığlıklarım... kırılır karanfil, sancılanır papatya ’yollar üşür’ yolculuklar da... Gidersin; kan sızacak çocukların ellerinden ardında hayatı yanlış sollamış bozgun bir adam ve acıtan ve acıyan bir aşkın taslağını bırakarak... Gidersin, dudağımda bıraktığın öpüşlerin izi kalacak düşlerim sırılsıklam ıslanacak, kalbim uslanmayacak özgürlüğü yağmalanmış kuşların ahı sen de kalacak... ’Şiirlerde ısıtmayacak artık sözcüklerin bedenini’... ısıtmayacak... Sen yaşam kılavuzunda neyi, nasıl yapmalıyımın karamsarlığını yaşarken, ben ayrılık türküleri söyleyeceğim haczedilmiş sesimle... efkarlanıp rakı zıkkımlanacağım; sonra da buruşturup sevinçleri, sığındığım anıları kanatacağım!.. Ah gözüm gitme... sana uzun ve geniş bir hüzün; kalır bana da illegal aynalarda yasal yüzün!.. (Birdal ERDOĞMUŞ/2008) |