Nasıl kanatır insanı çaresizlikte boğulmak Sende şimdi çaresizliktesin ve tutuanacak ben yokum ....
Kulağımda çok eskilerden kalma bir name Piyanonun her tınısında içim ürperiyor Zaman bu kadar mı eskidi? Camda nefesimizin buğusu damlacıklaşmadan Soluvermiş ömür çiçeklerimiz Karşımda yaşlı gözler ile oturuyorsun Masamda bir fincan filtre kahve Her yudumda boğazımı yakarak acı veren Ama buna rağmen çok sevdiğim Tıpkı senin verdiğin acılara rağmen seni sevişim gibi
Sahi neden seni bu kadar seviyorum Yıllar acılara bağımlı mı etti beni? Bakıyorum da Mutluluk ne kadar az göstermiş bana yüzünü Hani derler ya Kimine kepçe ile bana ise kaşığın sapı bile fazla görülmüş Bir gün benim sokağıma uğrayacak diye beklerken Saçlarımı aklar sarıverdi ama mutluluk hiç gelmedi Hem biliyor musun Ben artık umudumu kestim Bundan sonra gelse neye yarayacak
Yine suskunsun Ama doğru sen sadece haksızlığını bastırmak için konuşursun Artık suçlama yok, hak yok, mücadele yok Düşüncelerim kayıp bu aralar Bin bir yalana sarılıp alınmış aklım başımdan Elimden alamadığınız tek şey Gözlerimden süzülen çaresizlik yaşları Oysa Çaresiz de değilim Değilim ama sanırım yarınlarımı silip attım Heybesine umutlarımı ve hayallerimi koyarak
Odamın loş ışığında elimde resim Geçmişte mutluluk sandığım biz Ne kadar saf ne kadar aldanmaya hazırmışım Gözüm kapalı sana adamışım ömrümü Şimdi Seni gönderme arifesinde Ellerimde kalan sadece kocaman bir hiç Verdiğin onca söz vardı Hiç birini tutamadın tutmadın Bavulunu hazırladım kapının arkasında Asma yüzünü bunun mimarı sendin
Hatırlıyor musun ilk elimi tutuşun Bana seni seviyorum dediğinde kızarışımı Ve senin üzerine hiç bir papatya koklamam deyişin Evet papatya koklamadın Ama kokladığın güllerin dikenleri şimdi seni kanatıyor Oysa ben değil miydi seni sen eden Kendi ömrümü hiçe sayarak Sarp kayalarda önünü açmak için Ayaklarım kanayana kadar yürüyen Yok olmayacak Sen ve beni ikimizde gömelim mazinin tozlarına Hadi yaşlı gözlerle bakma yüzüme Al bavulunu aç kapıyı ve git Dur Gitme Dur Parmağımdaki alyansı unutmuşum Onu da al daha fazla yakmasın öldürdüğün yüreğimi Hadi şimdi git ....
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
HADİ ŞİMDİ GİT .... şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
HADİ ŞİMDİ GİT .... şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Kulağımda çok eskilerden kalma bir name Piyanonun her tınısında içim ürperiyor Zaman bu kadar mı eskidi? Camda nefesimizin buğusu damlacıklaşmadan Soluvermiş ömür çiçeklerimiz Karşımda yaşlı gözler ile oturuyorsun Masamda bir fincan filtre kahve Her yudumda boğazımı yakarak acı veren Ama buna rağmen çok sevdiğim Tıpkı senin verdiğin acılara rağmen seni sevişim gibi
Sahi neden seni bu kadar seviyorum Yıllar acılara bağımlı mı etti beni? Bakıyorum da Mutluluk ne kadar az göstermiş bana yüzünü Hani derler ya Kimine kepçe ile bana ise kaşığın sapı bile fazla görülmüş Bir gün benim sokağıma uğrayacak diye beklerken Saçlarımı aklar sarıverdi ama mutluluk hiç gelmedi Hem biliyor musun Ben artık umudumu kestim Bundan sonra gelse neye yarayacak
Yine suskunsun Ama doğru sen sadece haksızlığını bastırmak için konuşursun Artık suçlama yok, hak yok, mücadele yok Düşüncelerim kayıp bu aralar Bin bir yalana sarılıp alınmış aklım başımdan Elimden alamadığınız tek şey Gözlerimden süzülen çaresizlik yaşları Oysa Çaresiz de değilim Değilim ama sanırım yarınlarımı silip attım Heybesine umutlarımı ve hayallerimi koyarak
Odamın loş ışığında elimde resim Geçmişte mutluluk sandığım biz Ne kadar saf ne kadar aldanmaya hazırmışım Gözüm kapalı sana adamışım ömrümü Şimdi Seni gönderme arifesinde Ellerimde kalan sadece kocaman bir hiç Verdiğin onca söz vardı Hiç birini tutamadın tutmadın Bavulunu hazırladım kapının arkasında Asma yüzünü bunun mimarı sendin
Hatırlıyor musun ilk elimi tutuşun Bana seni seviyorum dediğinde kızarışımı Ve senin üzerine hiç bir papatya koklamam deyişin Evet papatya koklamadın Ama kokladığın güllerin dikenleri şimdi seni kanatıyor Oysa ben değil miydi seni sen eden Kendi ömrümü hiçe sayarak Sarp kayalarda önünü açmak için Ayaklarım kanayana kadar yürüyen Yok olmayacak Sen ve beni ikimizde gömelim mazinin tozlarına Hadi yaşlı gözlerle bakma yüzüme Al bavulunu aç kapıyı ve git Dur Gitme Dur Parmağımdaki alyansı unutmuşum Onu da al daha fazla yakmasın öldürdüğün yüreğimi Hadi şimdi git ....
Şiir Çok Hoştu Beğeniyle Okudum Kutlarım Emeğinize Yüreğinize Sağlık Yazan Kaleminiz Daim Olsun. Barış Umut Sevgi Işığınız Hiç Sönmesin Degerli Kardeşim.
Oysa Çaresiz de değilim Değilim ama sanırım yarınlarımı silip attım Heybesine umutlarımı ve hayallerimi koyarak
Duygu yoğunluğunun zirveye vurduğu şiir etkili bir yorumla daha da güzelleşmiş.Beğeniyle okudum ve dinledim...Gönül sesinize sağlık.Sayg ve selamlarımla...
Her zamanki tat ve hüzün yağmurları ile dolu dizeler. Çok nefis dizelerdi can kardeşim.. Haylidir uzak kalmıştım defterden özlemişim sizleri.. Selamlarımla.
efendim yaşanmış aşkın hikayesiydi gibiydi şiir hüsranla biten her zamanki gibi hüzün vardı şiir vardı yorum harikaydı kutlarım sizi yüreğinizi değerli kaleminizi saygılarımla selamlar
yaşanmış bir aşk hikayesinden geride kalan yıkıntıların şiirle anlatımı. duygulu ve anlamlı bir yorumun buruk hazzında dinlendi şiir. tebrikler şairim.
Seni gönderme arifesinde Ellerimde kalan sadece kocaman bir hiç Verdiğin onca söz vardı Hiç birini tutamadın tutmadın Bavulunu hazırladım kapının arkasında Asma yüzünü bunun mimarı sendin
Hatırlıyor musun ilk elimi tutuşun Bana seni seviyorum dediğinde kızarışımı Ve senin üzerine hiç bir papatya koklamam deyişin Evet papatya koklamadın Ama kokladığın güllerin dikenleri şimdi seni kanatıyor Oysa ben değil miydi seni sen eden Kendi ömrümü hiçe sayarak Sarp kayalarda önünü açmak için Ayaklarım kanayana kadar yürüyen Yok olmayacak Sen ve beni ikimizde gömelim mazinin tozlarına Hadi yaşlı gözlerle bakma yüzüme Al bavulunu aç kapıyı ve git Dur Gitme Dur Parmağımdaki alyansı unutmuşum Onu da al daha fazla yakmasın öldürdüğün yüreğimi Hadi şimdi git ....
sevginde tükemiştir oysa gitmek kadar kalmakta kolaydır ama en acısıda yüreğinin bavulunu toplayıp çoktan gitmiş ama kendinin gidememiş olmasıdır şiir...:((((
Kadın susarak gider!En önemli detaydır, erkeklerin hiç anlayamadığı durum işte bu kadar basittir. O gün gelene kadar konuşan, kavga eden, tartışan kadın, kendini sessizliğe vermiştir. Ne zaman ümidini o ilişkiden kestiyse, o zaman sevgisi de yara almış demektir. Yüreğindeki bavulları toplamıştır, kafasındaki biletleri almış ve aslında bedeni orada durarak, ilişkiden çıkıp gitmiştir. Kadın, gerçekten gitmişse, çok sessiz olmuştur ayrılışı, kimse hissetmeden, kapıları vurup kırmadan gitmiştir. Her akşam eve geldiğinde, kapının açıldığını gören adam anlamaz ama bir kadın sessizce gider. Ne mutfağında yemek pişiren, ne yan koltukta televizyon izleyen, ne gece ruhunu kenara koyarak yatakta sevişmeye çalışan kadın, artık o kadındır. Bir kadının çığlıklarından, kavgalarından korkmamak gerekir, çünkü kadının gidişi sessiz ve asildir."
yorum müzik aldı götürdü benim ile f 650 motorumu taaa ağvaya attı diyebilirim orda hep anıları ararım inanırmısınız gidip o ağacın altında kırık masanın ya<nına toprağa oturup birkaç saat toprağı çomakla oyarım
Ömür çiçekleri ne kadar solarsa solsun, mutlaka bir damlacık sevgi yeniden can verir onlara.Harika bir şiirdi, okurken dostun kaleminden aldı götürdü uzaklara.Yüreğinize sağlık can dostum
git demek kolay. peki ya dur demek ne kadar kolay ? ikisi de üç harfli. tek heceli. insandan insana değişir aşktan aşka. sevgiden sevgiye belki de. git, dur'dan daha kolay söylenir.
Kulağımda çok eskilerden kalma bir name
Piyanonun her tınısında içim ürperiyor
Zaman bu kadar mı eskidi?
Camda nefesimizin buğusu damlacıklaşmadan
Soluvermiş ömür çiçeklerimiz
Karşımda yaşlı gözler ile oturuyorsun
Masamda bir fincan filtre kahve
Her yudumda boğazımı yakarak acı veren
Ama buna rağmen çok sevdiğim
Tıpkı senin verdiğin acılara rağmen seni sevişim gibi
Sahi neden seni bu kadar seviyorum
Yıllar acılara bağımlı mı etti beni?
Bakıyorum da
Mutluluk ne kadar az göstermiş bana yüzünü
Hani derler ya
Kimine kepçe ile bana ise kaşığın sapı bile fazla görülmüş
Bir gün benim sokağıma uğrayacak diye beklerken
Saçlarımı aklar sarıverdi ama mutluluk hiç gelmedi
Hem biliyor musun
Ben artık umudumu kestim
Bundan sonra gelse neye yarayacak
Yine suskunsun
Ama doğru sen sadece haksızlığını bastırmak için konuşursun
Artık suçlama yok, hak yok, mücadele yok
Düşüncelerim kayıp bu aralar
Bin bir yalana sarılıp alınmış aklım başımdan
Elimden alamadığınız tek şey
Gözlerimden süzülen çaresizlik yaşları
Oysa
Çaresiz de değilim
Değilim ama sanırım yarınlarımı silip attım
Heybesine umutlarımı ve hayallerimi koyarak
Odamın loş ışığında elimde resim
Geçmişte mutluluk sandığım biz
Ne kadar saf ne kadar aldanmaya hazırmışım
Gözüm kapalı sana adamışım ömrümü
Şimdi
Seni gönderme arifesinde
Ellerimde kalan sadece kocaman bir hiç
Verdiğin onca söz vardı
Hiç birini tutamadın tutmadın
Bavulunu hazırladım kapının arkasında
Asma yüzünü bunun mimarı sendin
Hatırlıyor musun ilk elimi tutuşun
Bana seni seviyorum dediğinde kızarışımı
Ve senin üzerine hiç bir papatya koklamam deyişin
Evet papatya koklamadın
Ama kokladığın güllerin dikenleri şimdi seni kanatıyor
Oysa ben değil miydi seni sen eden
Kendi ömrümü hiçe sayarak
Sarp kayalarda önünü açmak için
Ayaklarım kanayana kadar yürüyen
Yok olmayacak
Sen ve beni ikimizde gömelim mazinin tozlarına
Hadi yaşlı gözlerle bakma yüzüme
Al bavulunu aç kapıyı ve git
Dur
Gitme
Dur
Parmağımdaki alyansı unutmuşum
Onu da al daha fazla yakmasın öldürdüğün yüreğimi
Hadi şimdi git ....
gönlüne kalemine sağlık