YAR İMİŞ MEĞER
Sevda deryasına dalmayan bilmez
Sevda dedikleri kor imiş meğer Kalbi kıran aşık hiç iflah olmaz Görmeyen göz ise kör imiş meğer Köroğlu tutuldu Hüsnübalâ’ya Dönüp ellerini açtı Mevlâ’ya Kays ise ne diller döktü Leylâ’ya Aşk derdi ne kadar zor imiş meğer Arzu’yla Kamberden bir ders almayan Kerem’le Aslı’ya konuk olmayan Ferhat’la Şirin’i var mı bilmeyen Ben gibi dertliler var imiş meğer Ardından baktırıp vede gel eden Bir çakır dikeni sevip gül eden Bir güzel sevdası bizi del’eden Başımda beyazlık kar imiş meğer Uykusuz geceler geçmek bilmiyor Gönülse sevdadan kaçmak bilmiyor Vuslat şerbetini içmek bilmiyor Aşk ateşi kalpte nâr imiş meğer Baharla birlikte sevda yürürmüş Seven gönülleri sevda bürürmüş Her aşık cananda ışık görürmüş Sevene o ışık nur imiş meğer Bayram olur tüm insanlar kaynaşır Aşık ile maşuk coşar söyleşir Turnalarda bir biriyle oynaşır Onların yaptığı kur imiş meğer Selamlar gönderip seherde yele Beklersin yolların sevdiğin gele Sevdanı söylersin dokunup tele Seninde çaldığın tar imiş meğer Yeis’e düşsende sen bazı bazı Kudret kalemiyle yazılır yazı Lüzumsuz kısaca sözünün özü Dünya’da en tatlı yâr imiş meğer Sadık Dağdeviren Aşık Lüzumsuz |