Ejder Ağzı Küllerieski çağlarda yaşıyoruz eski akan kum intihar henüz yasal değil bileklerimize yani bu ipince salkım söğüt bilekler şiirle kesilmeyecekse enlemesine masaya koymayacaksa adam hep bir fazlasını Eleni elleri uğruna damıtmayacaksam ay ışığını üstü kalsın demeyeceksem afili biçimde en güzel durakta durup göğe bakamayacaksam yaşayarak ölmemenin ne anlamı var derler ki çatısı yere değen apartmanlar iki oda iki göz birbirine âmâ evler çocuk gölgeleriyle kilitli tutar şiirleri ağzına kadar susku dolu mutfaklarında o yerler atlasların eksik sayfaları o yerler yarından arda kalan tortu bakınız şimdi sayın duvar yazısı bahsi geçen mekanların hepsi su kaplumbağası mirasıdır birbirine akan bilekler kızıl açan menekşelerden ejder yakasıdır ejder mühim Istanbul’u ağzında dolaştırıp kül eyler lakin günün birinde apartman boşluğundan güvercin kanatlarında gün ışığı süzülür mutfak penceresinden içeri girer kaybolur çocuk gölgesi ve aynı çocuk yirmisinde şiiri söker küllük ejderi... |
bir ateşin nöbetini tutar
herkes aynı ağrı ile ağlarken
ya da bir iki ötekileşmiş aykırı bizi başından savmak isterken
o ateşi
düşü
anıları
güvercinleribekler
ve bizim göremediğimiz
külleri ve ejderleri kutsar..
Ben de bir dürbün alıp anlamın mananın öykünün ötesini görme istediği uyandıran
yetenekli kardeşime sevgilerimle
Tebrik ederim Metin