en zoru başlıkel yapımı aşklar satıyorum ben kimi kurak kimi yağmur kimi kerem zamanlarından elimde burgu ölü toprağı atılmışken yaldızlı sevdaların üstüne delerek çıkarıyorum koca gövdeli çınarların ortasından behlül gelse göremez zenaat bu tüm ehil cinlerin elimde saltanatı korktukları bir damla su bin devre tütsü tutmak öyle kolay mı şu çelimsiz çizgi var ya çizgi kazığın ilk çakıldığı yer anadolu’ya hilesiz hurdasız gösteriyor bin yetmiş biri orada başlıyor işte ikinci çizgide gördün mü kağnılar koşmuşlar aslının düğmelerinde korkma ağu içmişim ben gördüğün yangın ellerimde el yapımı sevdalar satarım ben eşkiya baskını yemiş yanık köy damı ağaçlarından el yordamıyla sezerim halkalarını duydun mu yapışıp kalmış türkünün dilini gelini gelini de kürdün gelini sonra sularım tekke pınarlarından doldırduğum suyla dünyanın bütün ağaçlarını saklasınlar diye ifşa olmuş aşkların sırlarını çıkar gözlerimdeki bulutları kasım |