Eskiden ben ne güzel, neşeli bir çocuktum, Ne zaman ki büyüdüm derdim, sıkıntım arttı. Günaşırı yağmurda ıslanmaz bir gocuktum; Şimdi ise geceler gündüzleri kararttı.
Hep beraber toplanır ceylan köye giderdik, Bizler yoksulduk amma gözlerimiz mutluydu. Büyümeye daha var, ah zaman geçmez derdik; Bizim köy ki ferhadın dağı yaran yoluydu.
Hem şımarık, avare; hem de üzgün, figandım, Çocukluğum yapmayı bilmez kaleler kumdan. Gençlik denen ağacı gün geçtikçe tırmandım; Umutlar da kayboldu, giden gitti ufkumdan.
Dudağında hüzzamın sonsuzluk bestesini, Hissettikçe o yana bir bu yana savruldun. Ağla gençliğim ağla, kim duyar ki sesini; Çocukluğun bağrına taht misali kuruldun.
Çocukluğum, aşikar gölge boyu nezdinde, Çocukluğum, meğerse bağrı yanık şairmiş. Çocukluğum, ülkeler, diyar diyar gezdin de; Çocukluğum, sancına tek teselli şiirmiş.
Her kalıba can veren sanatçı nispetinde, Çamura şekil verip, oymak oymak işlerdim. Köyün güzelliğini gün batımı vaktinde; Ay tepesine çıkıp doyumsuzca izlerdim.
Artık köy kokusunu şehirlerde ararım, Her sabah açan gül –ki bugün açmadan soldu, Elde kalan geçmişin hayalini kurarım; Şimdi her şey değişti sözler tutulmaz oldu.
Gün görmemiş ömrüme tüttürürken nargile, Halaylar dağlar başı kurulurdu düğünler, Çırpınsan da, gülsen de; ağlasan da nafile; Boşa bekleme Fâruk; geri gelmez o günler...
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
ÇOCUKLUĞUM şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
ÇOCUKLUĞUM şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Eskiden ben ne güzel, neşeli bir çocuktum, Ne zaman ki büyüdüm derdim, sıkıntım arttı. Günaşırı yağmurda ıslanmaz bir gocuktum; Şimdi ise geceler gündüzleri kararttı.
Hep beraber toplanır ceylan köye giderdik, Bizler yoksulduk amma gözlerimiz mutluydu. Büyümeye daha var, ah zaman geçmez derdik; Bizim köy ki ferhadın dağı yaran yoluydu.
Hem şımarık, avare; hem de üzgün, figandım, Çocukluğum yapmayı bilmez kaleler kumdan. Gençlik denen ağacı gün geçtikçe tırmandım; Umutlar da kayboldu, giden gitti ufkumdan.
Artık köy kokusunu şehirlerde ararım, Her sabah açan gül –ki bugün açmadan soldu, Elde kalan geçmişin hayalini kurarım; Şimdi her şey değişti sözler tutulmaz oldu.
Gün görmemiş ömrüme tüttürürken nargile, Halaylar dağlar başı kurulurdu düğünler, Çırpınsan da, gülsen de; ağlasan da nafile; Boşa bekleme Fâruk; geri gelmez o günler...
Hoş geldin üstadım, güzel şiiri severek haz alarak okudum Yüreğine kalemine sağlık Selamlar
Eskiden ben ne güzel, neşeli bir çocuktum, Ne zaman ki büyüdüm derdim, sıkıntım arttı. Günaşırı yağmurda ıslanmaz bir gocuktum; Şimdi ise geceler gündüzleri kararttı.
Hep beraber toplanır ceylan köye giderdik, Bizler yoksulduk amma gözlerimiz mutluydu. Büyümeye daha var, ah zaman geçmez derdik; Bizim köy ki ferhadın dağı yaran yoluydu.
Hem şımarık, avare; hem de üzgün, figandım, Çocukluğum yapmayı bilmez kaleler kumdan. Gençlik denen ağacı gün geçtikçe tırmandım; Umutlar da kayboldu, giden gitti ufkumdan.
Artık köy kokusunu şehirlerde ararım, Her sabah açan gül –ki bugün açmadan soldu, Elde kalan geçmişin hayalini kurarım; Şimdi her şey değişti sözler tutulmaz oldu.
Gün görmemiş ömrüme tüttürürken nargile, Halaylar dağlar başı kurulurdu düğünler, Çırpınsan da, gülsen de; ağlasan da nafile; Boşa bekleme Fâruk; geri gelmez o günler...
Ömer Fâruk İPEK (Ömer Fâruk İPEK)
Çocukluk anıları tabiki güzeldir hayatın gerçekleriyle boğuşurken o günleri anmamak mümkün mü, şiirde olduğu gibi şairimizi kutluyorum.Yunus diyarından selamlar.
Eskiden ben ne güzel, neşeli bir çocuktum,
Ne zaman ki büyüdüm derdim, sıkıntım arttı.
Günaşırı yağmurda ıslanmaz bir gocuktum;
Şimdi ise geceler gündüzleri kararttı.
Hep beraber toplanır ceylan köye giderdik,
Bizler yoksulduk amma gözlerimiz mutluydu.
Büyümeye daha var, ah zaman geçmez derdik;
Bizim köy ki ferhadın dağı yaran yoluydu.
Hem şımarık, avare; hem de üzgün, figandım,
Çocukluğum yapmayı bilmez kaleler kumdan.
Gençlik denen ağacı gün geçtikçe tırmandım;
Umutlar da kayboldu, giden gitti ufkumdan.
Artık köy kokusunu şehirlerde ararım,
Her sabah açan gül –ki bugün açmadan soldu,
Elde kalan geçmişin hayalini kurarım;
Şimdi her şey değişti sözler tutulmaz oldu.
Gün görmemiş ömrüme tüttürürken nargile,
Halaylar dağlar başı kurulurdu düğünler,
Çırpınsan da, gülsen de; ağlasan da nafile;
Boşa bekleme Fâruk; geri gelmez o günler...
Hoş geldin üstadım, güzel şiiri severek haz alarak okudum
Yüreğine kalemine sağlık
Selamlar