Arka Mahalle
Biz arka mahalledeki çocuklar gibiydik,
Aşkla oyun oynuyorduk. Ve bu oyunun bir kazanı bir de kaybedeni vardı. Kaybeden bendim. Ama benim kaybettiğim çok şey vardı; Sen ve gözyaşlarım.... Kazananda sendin. Ama senin kazandığın çok şey vardı; Bir kalp ve bir aşık.... Biz arka mahalledeki kahvede oturan abiler gibiydik, O kadar çaresiz bir o kadar da umutsuzduk. Onlar işsizlikten biz ise aşktan... Ve biz kendi kuyumuzun içinde kapalı kalacaktık bir kaç gün. O zamana kadar umutlar yeşeriverdi herhalde. Biz arka mahalledeki kaldırım taşları gibiydik, Üstümüzden geçen o kadar çok söz vardı ki Kendimizi bile onlara çiğnettiriyor idik. Biz arka mahalledeki her şey ve herkes’dik neredeyse. Ve biz boş bıraktığımız cümleleri onlarla doldurmaya çalışıyorduk. Ta ki aşkın bir oyun olmadığını anlayana dek! ’Sebepsizce giden kişi sadece senin umutlarını öldürür.’ - Barış Özdemir |
anılara sesleniş ve geride kalan unutulmaz aşklar.
duygulu güzel bir çalışma.tebrikler.