şiir okunduğu gibi mi algılanır yoksa algılandığı gibi mi okunur?
..............şiir...................
kalın imgeler çiğnemeye hazırlanan şiir gibi mahremini sevaba çözmüş kadın devrilmiş şehvet yanına beline dek soyunuk biraz uykulu birazdan çok somurtuk saysa, sayabilse bu açlığa düşen mecburi sevap payını belki binlerce çentiği olurdu duvarda! işte yine başlıyor kutsal görev aralıyor yelkenleri haspa limanlıyor göğsünü ve basıyor bir kere daha o hiç doymayan aç dudaklara!
titriyor mumun duvardaki dansı yorgun bitik ve sanki koptu kopacak giderek gardı düşüyor dağınık saçların balansı yapışıyor, koparır gibi kara tepelere yutuyor, sanki yarın lazım değil gibi ne bilsin ki; ahirete giden yolun referansı bu ne bilsin borçlanıyor giderek cennete bir müddet sonra üfleniyor mum doymuş, rahatlamış bedenlerle uyuyor kadın ve erkek!..
şiir biter büzüşen dudaklara hemen giydirilirken harici elbiseler!
neydi soru?
insan okuduğu gibi mi algılar yoksa algıladığını mı okur?
üstteki şiir geceyarısı ve mum ışığında bebeğini/oğlunu emziren fedakâr bir ananın öyküsü!
hüküm: göz hissettiği algıyı dokur ve görmek istediği resmi aktarır beyine yani insan bir şekilde kendi fırçasıyla boyar-doldurur okuduğunu gözlerine...
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
ALGISAL YANILSAMA şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
ALGISAL YANILSAMA şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Hani hep derim ya usta; kalem yazdığından, göz okuduğundan, beyin anladığından sorumludur diye. Biri gelip bana ' bu söylediğini açar mısın? ' dese; direk bu şiiri yapıştırırım. Fikir, zikir meselesi, neyleyek :D
Anlatımı, kurgusu ve lisanı ile nefisti üstad. Var ol sen.
Ben algıladığım gibi okurum ... çünkü ruhsal durumum bana kelimelerin anlamını yükler şairim... mutlu bir gündeki KIZGIN cümlesini algılama ile O duygunun içinde olduğun gün KIZGIN kelimesi ardına nefreti , isyanı da takar...
Şiirinize gelince ; şiirinize yakın bir anı okumuştum... Herkes annesini yaşlı bir kadını anlattığını sanarak herşeyi yapabileceklerini ( altını almak , salyasını silmek ) kabul etmediler... ders sonuna yakın profesör aslında bahsettiğinin yeni doğan bebeği olduğunu söyleyince algının nasıl farklılaştığını öğrencileri anlamıştı... bunu hissettim .. umarım doğrudur şairim.. saygılarımla
Senin kalemin de kalbinde çok güzel Usta. Ne yazsan biz ordayız merak etme :) Nebiham zaten hep doğru konuşur sevse de torpil geçmez özü sözü birim benim...oyyyy bak yine içim kaynadı <3
Aslında bu şiir didaktik şiire güzel bir örnek olmuş.
Hiçbir şiire açıklama yakışmaz
ama Serhat bunu yapman çok iyi olmuş....... zira bazı yorumları görünce resmen saçlarımın dipleri deli gibi kaşınıyor, tüylerim diken diken....
Yorumların saçmalığı yüzünden artık bildiğim iyi yorumcuların dışındaki hiç kimseyi okumama kararı aldım, böylece kafam bir parça rahatladı edebiyat adına...
Tamam, her şiir okuyanına göre şekillenebilir, yeni bir anlam kazanabilir, başka bir boyuta girebilir. Ama bunun da birikimle yakın alakası var.
Bazen öyle acaip mecralara çekiliyor ki, "bu okuyan nasıl okuyor, af edersin, neresi ile okuyor1" dedirtiyor insana, hatta bazen hiç okumadıklarını bile düşünüyorum, aramızda kalsın.:)
Son zamanlarda hep farklı şeyler paylaşıyorsun, dikkatimden kaçmıyor. Peşindeyim.
ben günlerdir ablamla evim arasında mekik dokuyorum.
Benim abla evini değiştirdi. sürekli ona yardıma koştum. geceleri az takılıyorum buraya, onun dışında ölü gibi yatıyorum:( ama yarına olursa şiirin yaparım.
Ehmmm şey, şiiri okumak mı? Öyle şeylerle uğraşılmaz. Alırsın bir paraf rastgele, kopyalar yapıştırırsın yorum alanına, ya yüreğinden öper, ya yüzüne tükürürsün kalemin, olur biter :D Kafa yormaya gerek yok!
Şiir altı sohbetlerine gelince... Ayıptır ayıp! Edebiyat sitesi burası, sohbet yeri mi? Robot gibi gelip, okuyup, fikrini bırakıp gidersin. Öyle beşeri ilişkilere girmek sakıncalı. Nitekim şair ve yazarlar insan değildirler. Ne o öyle laubali ilişkiler. Hiç yakışmıyor :P
Bazen biz sohbet ediyoruz şiir altında diye birileri bi şey diyebilir, bana henüz diyen olmadı. Derse alacağı cevabı iyi bilir. yani o babayiğit henüz doğmadı. Bu testi kırılmadan hesabı benden. Ancak minik minik sözler gördüm sağda - solda muhatapları biz değildik, lâkin şiir altı muhabbetlere yönelik idi. Ondan şeyetttim.:) Yoksa biz biliyoruz ne yaptığımızı, ne yapmadığımızı. Kimseyi ırgalamaz diyerek, çokk rahat olduğumu bizatihi ifade ederim.:) Mektup yazdım sanki.
Ve hocam ne kadar güzel açıklamışsınız kocaman teşekkürler size.
tabi herkes şiirden ''kendine göre'sini alır. bakmak ile görmek arasındaki fark var denir. ama bazen de o farkı anlamak için dediğiniz gibi ya da resimdeki ibare gibi 'gözleri kısmak' yani yoğunlaşmak gerekiyor.
ve gerçekten bazen dizelerin bile tatile ihtiyacı oluyor :)))))
Şiirin altındaki açıklamaya luzüm yoktu bence. Oraya varmadan önce, bebeğini emziren anneyi yorum olarak nasıl yazacağımı düşünürken birden karşılaşıverdik. Sorgulamakta haklısınız... Algıladığı gibi anlar bence... Fikri neyse kişinin zikri de o olurmuş ya... Ya da Kişi kendinden bilir işi...
Çince bilmeyen birinin bu dili anlayamaması normaldir oysa ki kulakları duymaktadir veya yazılanı görmektedir.Demek ki dil fiziksel bır olgu değildir.Anlam fiziksel bır varlık olmadığına göre en iyi okuyan ve yazan olsanız bile bomboş yorum haznesine sahip olabilirsiniz okuduğunuz siir veya yazı ile ilgili.Anlamın ortak dili var midir ben de hep düşünürüm, Bildigim tek şey dili anlamak icin dilden tamamen bağımsız , duyularimizla algilanamayacak soyut seyleri anlayabilmemizin gerekliligidir.Anlamın kendisi bence kullanılan kelimelerin ve kelimelerden olusan cümlelerin ait oldugu düşünülen geneline ait olmaması gercegidir.
Siz o kadar guzel ifade etmissiniz ki gercekten müthiş bır örnekleme siiriniz.
Bu dünyada beni birkaç kişi anladı, onlar da yanlış anladı.
Albert Einstein
Anlayana yada anlamayana çarpsın şiir çok güzelsin...