sus.
Sus...
Kımıldamadan öylece dursun kuytuda sözcükler. Kıytırık aşkın mecnuni asilliğinden yoksun kalsın gözlerim. Ormanlar yağmurları gözlerinde hisetsin. Öylece yetim kalsın sahra. Bitap olmuş yağmur bulutları sana sığınsın. Sus. Depreşen acılarımın fay hatlarında taze yalnızlık. Dolup taşıyor özlem yüklenmiş kervanlarım. Dinlemeyi öğrenmiş uslu bir ceylan ol şimdi. Sus... Büyülü dakilara bitmek bilmeyen sürhatte. Süretinin gizemi kaçmasın. Periler kısmanmasın. Sen sadece dinle. İsminden bir azizlik içimlik ver Badem gözlerinden aşkın acı şerbetini ben içerim.. Düşman sanma Sahipsiz kalmış riyakar ceketli bir çocuğum ezelde. Gurbette kalmış masalların. Razı olmuş aşk bekçisiyim. Dizine kadar batmış mısraların sahibiyim Oy ! Oy ki ne oy . Dili çözülmemiş bir şiirden seslenmek... Gırtlağa kadar acı veriyor. Sus şimdi sen... Hayta yürekli roman kapaklarında,perişanlığımın gölgesi konuşsun. VEYSEL DURMAZ. |