'La Tahzen' Ben Varım!
Herkes sevdiğine şiirler yazıyor,
Ben de sana elbette şiirler yazmak istiyorum, Aniden aklıma düştüğün zaman. Elbette isterim, Sana ellerini tutarken Okuyabileceğim birkaç karalanmış satırım olsun... Sen bazen o sağ kaşını kaldırıyorsun ya, ’Öyle işte’ derken, Ben o an zaman donsun istiyorum, Ben o an tüm bahçelere bahar gelsin istiyorum, Ben o an Filistin halkı da özgürleşsin istiyorum, Ben o an Ayasofya’da namaz da kılınsın istiyorum, Ben o an yurtta sulh istiyorum, Ben o an sana ’La Tahzen’ diyebilmek istiyorum, Ben o an hiç bitmesin istiyorum işte... Hani bana dedin ya seni özlediğimi söylerken yüzüm kızarıyor diye, İşte o zaman seni tekrar tekrar sevebileceğimi anladım, Zaman durana dek... O dudaklarının kenarına yer etmiş gamzelerin, Mütebessimliğin, Mütesettirliğin, Bazen sadece sen varsın diye yaşamak istiyor oluşum, Her saniye titreyen kalbindeki Ben olma isteğimin ağırlığı... Ne kadar da içtensin sen, Kalbinde mülteci olarak yaşamak istiyorum... O gizleyemediğin güzelliğin, Bileklerin ve elbette o bilekliğin, Boynuna sarmaya çalıştığın eşarp, Topuklu ayakkabın, Lacivert pardesün, Sen bazen mükemmelsin, Sen genellikle mükemmelsin, Sen her an mükemmelsin, Sen mükemmelsin... Hasret bazen o denli yakıyor ki ellerimi, Sadece ellerin söndürebilecek o yangını, Biliyorum. İşte bazen bide sana bende şiir yazıyorum, Ama biliyoruz ki ikimizde sen şiirlerle anlatılamayacak kadar Nadirsin, Narinsin. Artık bence sen ve ben -Yani ikimiz- -Yani biz- El ele tutarak gezmeliyiz, Seni seviyorum derken sana ben, Elbette kızarmalısın yine, Ve elbette tedirgin olmalısın seni bu denli fazla sevdiğime. Ama beni asla bırakma olur mu? Herkes ölecek amenna Ama sen ölme Olur mu? Sen sadece sev beni, Dünya daha yaşanılır olsun... Selver Metin |