Dört duvar yeşil zindan,
Kör kuyu diplerdeyim.
Susmuşum,
Sana susarcasına susuzum…

Kutsal bir hasret bu
Aşk içre, aşk sızım
Yâr yarası dilimde o yâr sızım
Can ezgisi söyler rüzgar, can’sızım….

Bu şehir odur ki
Ahdetmiş yalnızlığıma
Yeminler kurutmuşum, tutmazcasına
Bu şehir odur ki
Kastetmiş, mühürlenmiş canıma…

Aylak bir yağmur kuruturken gözyaşımda
Ben hep sana cahil kalmışım
Yıldız avuturken en bilindik yalanlarda
Ben hep sende hakikat olmuşum…
Her yağmurda ıslanıp sana
Tutkulu bir yalanın itirafçısı
Göz görmez Haziran gecesinde
En zor ölüm olmuşum….

Bir yalnızlık mıdır, çaresiz ve sessiz ölüm?
Kıdemli bir yalnızlık mı çaresiz ve medetsiz bu zulüm?

Mevsim bahar, gül açmaz yalnızlara
Hangi dal tomurcuklanır yâre?
Revan olup da yol olsa rüzgar,ne fayda….
Aşk içre aşk sızım
Yâr gönül mabedim, o yâr sızım…