HOŞGELDİN KADIN
Bir kuşun yorgun sesiyle sesleniyorum sana;
Hoşgeldin kadın. Biz bıraktığın gibiyiz. Biraz yaşlandık. Döküldük. Eksildik. Yenildik. Ama bıraktığın gibi; Hala sana meftun, Sana deli, Sana aşık. Bir şey değişmedi senden sonra. Mevsimlerden başka. Yine en sevdiğim renk mavi. Yine ince belli bardaktan içiyorum çayı. Tek şeker atıyorum hep. Yemekleri senin sevdiğin gibi yapıyorum, Biraz hüzün katıyorum içine, Biraz da sen. Yine de senin yaptığın gibi olmuyor. Hiçbir şey değişmedi senden sonra. Denize çarpan rüzgarın tadından başka. Hoşgeldin kadın, hoşgeldin. Çok oldu seni görmeyeli. Değişmişsin. Gözlerin o gözler değil. Ellerin o eller değil. Hani saçlarındaki o bahar havası, Hani göğsüne taktığım o karanfil. Çok oldu seni görmeyeli, Değişmişsin. Sen o sen değilsin. Mazur gör bu şaşkın halimi. Sorsan adımı bile unuturum şimdi. Ağır geliyor gölgem cüsseme. Bir yere yığılıp kalmaktan korkuyorum. Tut elimden kadın, Seni seviyorum... |