Eski Hatıralardaki Aşk
Bil ki aşk denilen bu gerçeklik,
Sadece eski hatıralarda saklı, Saklandı. Belki yırtılıp bir köşeye atıldı. Belki de şuan bir çöplükte, Veya bir eskici dükkanında... Kim bilir, Kim bilir şuan nerede eski hatıralar? Şimdi; Duy sesimi aşk denen vesvese! Sen gerçeksin. Ama aşıkların sahte. Sahte olan şey nasıl gerçek olsun ki? Söylesene bana! Duyum da iyice anlayayım. Anlayayım da bir fikir üreteyim. Haydi durma! Sözler dökülsün ağzından... Sadece iki kelime söyledi aşk; ’Sevmek gerekir’ Sadece sevmek mi gerekir? Ama sevmek emek gerektirmez mi? Gerektirir gerektirmesine de.. Ama emek veren var mı ki? Yok tabi! Nasıl olsun ki? Bu hayat denen bataklıkta, Batıp çıkıyoruz. Ve aşklarda batıyor, Ve biz batıyoruz! Anlasana, Hatta anla ve anlat! Hadi durma, Cevap ver bana! Sevmek mi önemli sevilmek mi? Sevmek veya sevilmek aynı şey.. Sadece arada kalan bir -il eki var işte.. O da olmasa önemli olan tek şey sevmek olacak! O da zor olacak!... |