HİÇ YOKMUŞSUN GİBİgece olur penceren ay sağar odandan yana sen sessizce devirirken başını yastığın en kimsesiz kokan yanına çoktan uyur şehir hepsinin yatağında bakir bir huzur sende yaban bir yalnızlık uğultusu hiç yokmuşsun gibi kör bir yumak olur yuvarlanıverirsin içten daha içeri sıkı sıkı kapanır perdeler tutuklanır aklında yaban ladesler yüzün soluk yerde birkaç izmarit, elinde son nefeslik sigaran dilinde bayat bir şarkı çürük bir çerçevede en ufak umuda geçiş kalmaz pervazında keder boğazına batarken acı acı karışır karanlığa gölgen hiç yokmuşsun gbi ay güler haline ağlamak istersin gökyüzünü ıslatacak kadar ağlamak güldüklerine veda bile etmeden terkeder gözyaşların yavaş yavaş hiç yokmuşsun gibi tütün basarsın yaralarına tam yutkunacaksın bir uykuya niyetlenip öyle apar topar sürter ki kalbine sevdası gecede ateşe verir hayallerini kalakalır beklediklerin hiç yokmuşsun gibi ölümü çağıran bir uçurum olur gözlerin bilirsin ki felaketsin bir garip ölüm çiçeği adın bir mıhlanır ki gerçek zulana yuvarlanma da göreyim... ömrünü yer yersiz beklentilerin bakamazsın aynalara ayna sızar ruhundan öte kalırsın kendi kendinle kendinden ötede de karanlık emzirir geceni özünün sağrısında gerçekler patlar yüzüne bir bakarsınki şuncacık yer kaplamışsın hiç yokmuşsun gibi vedalaşmadan halinden daha zavallı bir kaç yıldızla çoktan çökersin içine bilirsinki; ayrılıkta sevdadan kavuşmakta A Ş K yaksada var soğutsada kimsenin senden bir haberi yok kendinle yaşattığın yüzüne bakılmaz aşktan iklim iklim çürür çiçeklerin ölümü sevdirir sevdan tohumlanır acın kendi rivayetinde bir zührelik yıldız beklerken karanlığa bile bilirsinki hasret kalacaksın hiç yokmuşsun gibi GG... ... ... |