KIRACAK KADAR OLSUN
Etkilenmez bulutlar nefretin arşa çıksın,
Hedefini belirle vuracak kadar olsun. Harın kıvılcım kadar değdiği yeri yaksın, Bir saniye yan yana duracak kadar olsun… Tabiatım sarsılmış, ben (ben) olamıyorum, Aynalara bakınca, (ben)i bulamıyorum, Boğazım düğümlenmiş nefes alamıyorum, Sağ mı yım, ölümüyüm soracak kadar olsun… Huzurum âfiyetim, sorulunca kendime, Cümleler eksiliyor sığmaz oldum bendime, “Nasılsın-iyi misin” eller desin sen deme, Bir saniye zihnini yoracak kadar olsun… Mubah gelse tüm yollar senden olunmuyor yâr, Bırak zulûm etmeyi çektirdiğin kalsın kâr, Seni kuşatan yer-gök benim bünyeme çok dar, Zamanları vuslata kuracak kadar olsun… Gölgesinde durarak bir ağacın altında, Solurken kokusunu ıhlamurun tadında, Hayli mağrur noktayla, ünlemler inadında, İki lâfın belini kıracak kadar olsun… Ayser ÖZBAKIR |
Bırak zulûm etmeyi çektirdiğin kalsın kâr,
Seni kuşatan yer-gök benim bünyeme çok dar,
Zamanları vuslata kuracak kadar olsun…
Gölgesinde durarak bir ağacın altında,
Solurken kokusunu ıhlamurun tadında,
Hayli mağrur noktayla, ünlemler inadında,
İki lâfın belini kıracak kadar olsun…
duygular o kadar güzel aksetmiş ki bravo doğrusu doğrular altında kutlar sevgiler sunarım...