NE MÜNASEBET
Yurdun alt-üst olmuş, bir el beklerken,
Taş atsalar değmez, ne münasebet. Nefesine feryadını eklerken, Kuş utanır uçmaz, ne münasebet. Ne bir evin kaldı, ne de bir yuvan, Tesellin kendine, "az daha dayan", Her gece niyazın, her nefes duan, Baş yastığa değmez, Ne münasebet. Sırtlarda ağır yük, doğrulmaz beller, Kolların koynunda, çaresiz eller, Bakan her bir gözde, çağlıyor seller, Yaş yanağa değmez, ne münasebet. Tüm yolları tutmuş meçhul bir kervan, Kimi sahra arar, kimisi bir han, Elden geldiğince olmazsam derman, Hoş! “insan” denemez, ne münasebet... Ayser Özbakır |