bile bile göz göre göre...
kaç zamandır gözlerimde
ezikliğinin ardından saçmaladığım bir duvar gibi dikiliyorum kahrolası hayatıma... ellerim inşaası bitmeyen bir harfiyat gibi viran olma derdinde belki de... sancılı ve başımı göğsüne dayayıp ağlamalarım gibi... depremler biriktirdim defalarca yıkıldığım enkazının altında... sırra kadem bastım kaçamak sıyrılışlarımda zamandan... ama olmadı ziyan ettim kalp kapakçıklarımı... ve şişeler dizerken karaciğerimin ortasına akciğerimi katranla sıvadım... kanıyor dişetlerim dişimi sıkmaktan, ve kızılcık şarabı kusuyorum sensizliğin kırıntılarından... yerli yersiz adımlarımda herşeye sahibimde, bir "ben"e sahip olamamak koyuyor argolu deyişlerime... saati yakalasam, sen geçiyor geciktiğim duraklardaki boşluk yerlerime... geçti ömrüm az sayılamayacak seferlerde... beden geçti hayat, yaşatmak istemediğini bile bile göz göre göre... erkan ulusoy 25 eylül 2011 |
Kalan saçma sapan bir hikaye oldu.
Ben oldum
Bir de boş teneke sesleri...
Şiirin eyvallah dedirtti ... tam da ruh halime uydu...
saygımla