dört serseri
dün dört serseri buluştuk Aşti’de
yooo miting için değil bu kez biz dört nesli tükenik sosyalist kıymetin kalçalarından dem vurmak için hicaz perdeleri sökülmüş sazların çaldığı bir meyhanede yiyemediğimiz haltların yasını tutmak için pala bıyık meyhaneci Osman’ın tükürüğü karışmamış dişi bir saki elinden demlenmek içmek için toplandık ama Osman’da duyarsa var ya yandık ki ne yandık haa siz Kıymeti bilmezsiniz o değirmen taşı dilber gençliğimizin ortak neşesi feru fer ne demekse beklide nilüfer Ernastoyu unutturabilen tek mücevher Ernesto dedimde aklıma geldi hani bu halklar kardeşti bak olmadı şimdi konu yine değişti oysa Kıymetin memelerindeydi mevzu sarkık değildi demir dövenlerin yüzü gibi dağıldı mevzu nerelere geldi şimdi bir kadeh daha içersek orağı çekiçi sokacağız bir yerimize Oysa adı üstünde felekten bir gece çalmaya geldik Feleğin çarkının kırıklığından bize ne daha ikinci kadehte ağlamaya başladık Osman gibi kokmuyor bu meyhane şimdi siz Osman’ıda bilmezsiniz adamda diş miş yok sadece etten yapılmış bir çene ama beleş olunca meze nasıl götürüyor hergele o da eylül mağduru sallamıyorsa eğer dişlerini bir yüzbaşı sökmüş kolye yapacakmış eşine o gün bu gündür tükürüyor kadehinin içine hadi gel kendine sil göz yaşını bu yaş aştı kırkını dik tut başını sanki hiç görmemiş gibisin faili mechul aşkların mezar taşını gözüme çok acıklı bakma ne oldu senin o dalga diye sorma ömrümün çivisi çıkmış bütün sitemlerini başıma yıktın oysa ben bu gece yalandanda olsa onu anmayacaktım hani bir tonda içirseydiniz ağlamayacaktım şimdi ben size nasıl yalan söylerim unuttum diye her gece ama her gece o ürkek gözleri yüreğimin içinde ulan ben o kappeyi hala seviyorum be |