VAY TİLKİ
vay tilki
seni buralara getiren nedir ki yoksa çökertmediğin bir muhabbetimiz kalmıştı onunda belini kırmayamı geldin hani leylekpınar mahallesinin kürkçüsü dersen çok ötelere taşındı bilesin vay tilki gözümdeki tiki elimin titreyişini görmeye mi geldin yoksa kardan beyaz saçlarıma ihanetlerini gömmeye mi heveslendin ulan öl desen ölecektim dünyayı devir desen devirecektim ben ki kerpiç damların kalın kalaslarına yazmadım mı adını ulan bu şehri kara köseyi sırtlanmadım mı sokağınızı arşın arşın paylamadım mı vay tilki söyle seni buralara getiren nedir ki bak yarısı toprak tütünden içiyorum hala metelik desen yine yok valla bakma uzayan mahallemiz biz yine cüceyiz artık ne kerpiç damlar ne üstü açık sinemalar bırak aşkımıza şahit sokakları bir bir gitti güzelim adamlar ulan ne zehirli kadınmışsın be takıp peşine zamanı harcadın ne varsa iyiden yana hani yanmadım desem yalan çok yandım çok ben bu kırılası eli bir tek sana salladım koparırcasına vay tilki dönüşüm muhteşem oldu diyorsun ha öyle çeperinden sulandığına bakma gözümün üstüne düştüde annem sana ağladığımı sanma vay tilki söyle acıdan gayrı ne getirdin ki biz ki ilk kırkbeşliğimizi söylemiş bitirmişiz çoluk çocuğu boy boy dizmişiz artık yelkenleri cehennemin dibine kadar indirmişiz vay tilki geldiğin yer kürkçü dükkanı değil ki şimdi bir daha gidişinin o Allahsız faturasını kesmeye mi geldin oysa ben o hesabı çoktan ödedim ömrümün en hırçın zamanını dönersin ihtimaline verdim gelmedin tilki sen her gün bir yarın beklemek zulmünü bilirmisin ki şimdi çayını içtiysen kalk siktir git tilki |