MAĞLUP OLMUŞ İNSAN
Belanın teknesine binmiş
Kapı gıcırtısı büyücülerin Avucunda sallanan Düş yoksulları, Geleceği arı kovanından Çıkarmaya çalışan, Tahta bıçaktan Ne farkınız var. Askılıklara asılmış duran Ceketlere benzemiyor mu Bilardo topu gibi Savrulan ruhlarımız. İki kadeh parlatırken Yalancı yüzümüzün Maskesi düşmüyor mu Pişmanlık duyduğumuz an. Korkuyu ayırıp Günaha yeniden Müşteri olmuyor mu ? Dikleşen nefsimiz. Sıfıra çekilmiş kader’e Bir eklemenin telaşıyla Kıvranmıyor mu ? Düşme umutlarımız. Kör talihin küllediği ağızlardan Ağıt dökülmüyor mu ? gecelere, Bizler; Balkon sefalarının Zayıf ve kudretsiz hükümdarları Olmaya devam ettikçe, Güzel ümitlere yürümek Büyücülerin kehanetine Sığınmayacak mı ? Taklitçi zihniyetimiz, Katı zamanı yumuşatabilir mi ? Gündelik değişimlerle. Bırakın artık; Burnunuzu kabartıp da Ölümle eğlenmeyi, Yaza uzanmak isteyen Bahar gibi şen olmak varken, Neden hala göz kapaklarımızdan Parçalanmış hayatlar düşsün. Unutmayın ; Mağlup olmuş insanın Acı gülüşü, sıtmaya benzer AĞLAYAN NİSAN. |