Deniz Kokacaktı Her YerParfüm kokan bir aşkın fiyakasıydık Habersiz gelip geçen bir ömrün izdüşümlerinde Sevgilerin sessiz çığlıklarını duyduk Issız bir gecenin sabahında Ve biz arka sokakların Yağmurlarında sevdik birbirimizi Ama aşk uzak çok uzaktı Leylâ misali aşkları benimsedik Oysa ne Mecnun ne Kerem Çare bulmuştu ayrılığa Kaderimizdeydi… Kaderi yazabilecek ne gücümüz vardı Ne kitabımız, ne kalemimiz Yıkılmakta olan bir köprü misali Yaşıyorduk aşkı Koptuk Ellerimiz ayrıldı önce Sonra zavallı yorgun kalbimiz Üzgün değildik Çare yoktu çünkü Sevmiştik… Akşamın derin sessizliğinde Yitik bir sevda masalı dinledik Çocuktuk aslında Ama aşk hep peşimizdeydi Çünkü biz Ayrılıkların neferiydik Ve aşk hep ayrılıkları arardı İşte Şimdi gidiyorum Yüreğimde yaralar büyüye büyüye Ayaklarımı sürüye sürüye Arkama bile bakmadan Gidiyorum Oysa bu aşkın masalını yazacaktık İçinde ne sultanlar, ne prensler olacaktı Bir tutam taze fesleğen kokusu Birkaç tane karanfil Deniz kokacaktı her yer Erken geldi sonbahar Ve çabuk geçti sıcak yaz günleri Yağmurlar ılık değil artık Üşütüyor iliklerime kadar Göçmen kuşlar misali geçip gittin ömürden Fesleğenler kurudu saksıda Deniz kokmuyor hiçbir yer Ayrılıklar Ayrılıklar takıldı uçurtmaların kuyruğuna Dur demedin, gitme demedin Yarım kaldı masalımız Oysa biz mutlu biten Masallarla büyümüştük İşte şimdi gidiyorum Sokakları deniz kokan şehirden Yüreğimdeki yaralar büyüye büyüye Ayaklarımı sürüye sürüye Ardıma bile bakmadan G İ D İ Y O R U M … |