Kal DiyeŞimdi cam kırığı bastığım Kan tutar bilincimi Derin bir uykudan uyanır ölüm Şah damardan girer içeri Dağılır mahlûkat Kül rengi olur mavi Nasıl da teğet geçer yaşam İlla ki baharında bir hayatın Ne vakit ağzıma bir lokma atsam Sana düşer aklım, elim, kalbim Tabiat vazgeçer yeşermekten Toprak yarıldığı zaman Çıkarıp ruhunu Boynu bükük bedeninden Öperek gökyüzünü en mavisinden Vakit geldi gitmeliyim derken Yeryüzü baştan sona toza bulanır Güneş batıdan doğduğu zaman Lokmana kırgınım anne Çareyi düşürdüğü için elinden Daha sıkı tutmalıydı daha itinalı Geçerken Ceyhan ırmağını Rüzgâr biraz geç kalabilirdi Sayfalar açıldığı zaman Bir yanım tutsak, Alev bir yanım Bir elimde ölüm diğerinde meskaline En fazla yirmi damla dolaşırken kanında Kollarım anne kollarım diyorum Neden arkadan sıkıca bağlı Sura üfledikleri zaman Senin yerine ölmeliyim Tercümesi imkânsız bir dilde Senin yerine ölmeliyim dedim Alnına ölümsüzlük çizerek Iskartaya ayırdım kendimi Kıyametle yer değiştiğim zaman Kaç hücre kaldı beyninde Tümörün sarmadığı Gülüşüne çizerken güneşi ve ayı Hatta kâinatı En fazla yüzün islenirdi İkimizin yerine öldüğüm zaman Ve cennet yaklaştırılır dimağına Ayakların düşer o ışıklı yola Melekler kapı açar ardı ardına Bir sabah dünyayı unutursun Hala kalbimdeyken Nasıl cehennemde olursun |
Ve ben hüzne....