Gönüllü Kölenin İtirafı
Korkma sorun yok!
Sırtımızı dayadığımız kadim bir yalnızlık sadece Yarım ağız gülüşlerimizin payına düşen, İllaki düşürülen Biliyorsun hatır gütmüyor hayat Yine yıkılacak halimize yaslanıp Ödünç alırız kendimizi birilerinden Ve merhametimiz törpülenir İçimizde barınmayan Zaten hiç olmayan duygumuzla Katlimize sağlık deriz ve gideriz… Ah uzaklara bakanım Sana avuçlarımda aşk taşıma isteğime ver Şimdi gidersen içimde kalır ayak izlerin Döner dolaşır kendime rastlarım Kaldırımlar geçer üzerimden Sürre yal bir şarkı çalar sokakları Görenin kapısını kapattığı Seyyar bir satıcı… Müsait bir hayatı cinnet içinde geçerken Çocukça bir şiiri annesinden ayıran ben Sahi! ben senin neyindim? Hüznüne ilham taşıyan bir tedarikçi mi? Ayağa kalk! Göreceli doğruların umursamazlığı adına Bize suçlanmayı kimse öğretemedi. Hala masum bir çocuğuz ağzımız kulaklarımızda Ve kimseden dilenmedik birkaç aşk kadar yaşamayı Alacaklısıyız haklı sevmelerimizin Kedileri korsan olan Köyceğiz yolları gibi dingin Bir martının kavgasındaki masumiyettin. Hadi Azad et beni ki, sana köle olabileyim İşte tam da bu sebepten… Meçhul değil mi? Faalimiz Kuş sesleri yüklü ganimetimiz |
Demin bu satırlarda yürüyordu.
Çok derinde tanıdık yok, bildik yok.
Bilinir ki, insan yalnızdır.
Çoğul hayaller içinde uyur bitevi.
O yüzden filme aldığım kalabalığı yalnız izledim.
Bir yalnız daha gördüm, çok korktum.
Yalnızlığınız nasıl iyiler mi, diye sordum.
Çok saygımla.