EYLÜL VURGUNU
Bir rüzgar esti
En parlak yıldızların rengi soldu Güneş korkunç bir sarı sıcakla doğdu Kalan son yıldızlarda eriyip bir-bir yokoldu. En sevimsiz griye büründü, O güzelim mavi gökyüzü. Arkasında kaldı habis karanlığın, O altın tepsi giysili ayımız da, Bir daha görünmeyecekmiş gibi yaslı. Bundan böyle kim can verecek Henüz gonca halindeki Doğum sancıları çeken çiçeğe, Özgürce açılmak isteyen goncaya, Hakkı olan mutluluğu kimler verecek? Eylül vurgunudur bu…. Bu son baharın da çok hoyrat esti rüzgarları, Bir çok analar acı ve hüzünlerde ağlarken, Ne olup bittiğini anlamayan bebeler - çocuklar Koncasını açamayan çiçek misali soldular. Steplerde, ayaza kalmış son çiçekler gibi İlk koncasını açmasını bekleyen genç kadınlar; Onlara en ağır acıları hıçkırık olarak sunanlar Bu topraklarda nasılsa yeşermiş zehirli otlar Sorgusuz – sualsiz bu topraklardan yolunacaklar. Dileyelim ki son eylül vurgunu olsun bu süreçler, Artık silkinip kalkmak zamanıdır….. Acılarının dindirilmesini bekler titreyen koncalar Zulmü yaratanları iyice tanımalı hiç unutmamalıyız… Onların başına geçirmeliyiz, başımıza ördükleri çorapları Bunca acı yeter bu topluma!… daha önceleri de yaşandı Dahası varsa, o da hainlerin, düşmanların başına Çok fazla zorlandı sabrımız, çok fazla!.... Biz çığlıklar içinde toplumcak acılara bulandıkça, Onlar, eğlendi – gülüp oynadılar işveyle, nazla. KEMAL POLAT (15 Eylül 2012) |
Kutlarım...
................................. Saygı ve selamlar..