KADAVRA
bir kadavranın baş ucun da
kalem elim de onu izliyorum ... neler geciyor aklımdan neler benliğim beni onun gecmişine hatta dünyaya merhaba dediği o ilk ağlayış ve anne sütünü ilk yudumlayış anına kadar sürüklüyor sonra...sonra diyorum vay be vayy beee hayat işte bu hayat işte bir var oluş bir yok oluş doğdun.. gözünü yum ac öldün... hiç olmamış gibi sanki hiç yoktun gibi sen olsanda dönüyor bu dünya olmasanda geliyorsun ve gidiyorsun konaklıyorsun dünya hanında hancı sensin-yolcu da sensin zoruma gidiyor bee derinlere daldım bocalıyorum sıkılıyorum ee diyorum o zaman o zaman ömür bu kadar kısa ise kötü olmak niye kadavra iyidir ex olmuştur organlarıyla biraz sonra üç hayat kurtaracaktır kalp karaciğer böbrek vererek bireylere son insanlık hizmetini yapacaktır. normalin de iyidir-kötüdür bilemem ama organlarını bağış yapan bir ADEM sanırım ADAM gibi yaşamış ADAM gibi gitmiştir.. o halde bizler de iyi bir kadavra olalım Adam gibi yaşamaya yüzümüz olmadıysa ADAM gibi gidişimiz olsun ve bırakın... bırakın toprak olmak yerine organlarımız başka hayatlara NEFES olsun ....ameliyathane’den şiirsel |
Şiirin olduğu yerde her güzellik vardır
Her güzelliğin olduğu yerde şiir vardır,
Yaşam bitmez şiirdir, şiirde hayat vardır
Şiiri doğuran aşktır, şiirin anası aşktır.
---- 25.04.1960 - İslahiye
İsmailoğlu Mustafa YILMAZ – İstanbul