6
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
1715
Okunma

Özletmeden geçmişi ,,,geleceği beklettiğiniz yerdeyim.
Bİraz ölü,,,biraz diri...
durmadan düşüyorum
kendi kulplarımdan sökülerek
kanımdan milyonlarca yaşama hakkı dökülerek
devriliyorum öte ucuma içime kapanan gözlerimden
kendi varoş filmime
figüran gözüyle seyirci kaldı düşlerim
şımarmadım hiç
hep çatıktı kaşlarım
kendimle ettiğim kavgalarda
en fazla bendim kabahatli, bilirim
her vedayı asılsız boğan bendim
kabuğundan utanan her kaplumbağa ben
yüzünü yastığa yapıştırıp çığlığını bileyen ben
sanarlar ki herkes gibi yaşar unuturum
yağmurda akıverir yüzümdeki hüzün
dedimya sanarlar sadece
yüz bulurlar gülümsemelerimden
hatırım, hatıralarım, hakkım;
terbiye edilir sabrım
kazıdıkça zalim, körükler demirden dağlarımı
ağlar oyuncak bebeklerim
ıslanır kağıttan kayıklarım
bükülür boynu pinokyo nun
asılı verir kaybettiklerim söylenmemiş türkülerime
terbiye edilir sabrım
kancada asılı kalır sabah
gece ellerimde yıldızları emzirir
aya baksam ay yırtılır acısından
suya baksam bir avazda yanar
sıcak yatağına girince ayaz sevdalar
benim düşlerim delinir gökgürültüsünde
eşiğimde ölüm solur
bir yerde evlat ağlasa
benim analığım taş basar küf tutan bağrına
birkaç soruluk hesabı kollarım hayli zamandır
sesimi unutan ruhum,çığlık edip sömürülür...
terbiye edilir sabrım
konuşmayalı kimselerle hayli zaman olmuş
Salıdan sonra Cuma gelse umrumda değil
sanarlar ki unuturum
ölüm soğununun ne demek olduğunu
bir sıçan çıkar her sabah küfesinden, hatırlatır
kemirerek alnımdaki kargaşık yazıyı
ufacık bir odada anlamadan geçiştirir deliliklerimi
kanlı dişlerine kıstırırda düşlerimi
ömrümün soruları prangalarda içini çeker
titrer ellerim,bulutlarda yağmur titrer
gece şahitsiz keser hayallerimi saç uçlarımdan
terbiye edilir sabrım
en çok kendime kızarım
en çok bana...
GG
...
5.0
100% (10)