TERBİYEŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Özletmeden geçmişi ,,,geleceği beklettiğiniz yerdeyim.
Bİraz ölü,,,biraz diri... durmadan düşüyorum kendi kulplarımdan sökülerek kanımdan milyonlarca yaşama hakkı dökülerek devriliyorum öte ucuma içime kapanan gözlerimden kendi varoş filmime figüran gözüyle seyirci kaldı düşlerim şımarmadım hiç hep çatıktı kaşlarım kendimle ettiğim kavgalarda en fazla bendim kabahatli, bilirim her vedayı asılsız boğan bendim kabuğundan utanan her kaplumbağa ben yüzünü yastığa yapıştırıp çığlığını bileyen ben sanarlar ki herkes gibi yaşar unuturum yağmurda akıverir yüzümdeki hüzün dedimya sanarlar sadece yüz bulurlar gülümsemelerimden hatırım, hatıralarım, hakkım; terbiye edilir sabrım kazıdıkça zalim, körükler demirden dağlarımı ağlar oyuncak bebeklerim ıslanır kağıttan kayıklarım bükülür boynu pinokyo nun asılı verir kaybettiklerim söylenmemiş türkülerime terbiye edilir sabrım kancada asılı kalır sabah gece ellerimde yıldızları emzirir aya baksam ay yırtılır acısından suya baksam bir avazda yanar sıcak yatağına girince ayaz sevdalar benim düşlerim delinir gökgürültüsünde eşiğimde ölüm solur bir yerde evlat ağlasa benim analığım taş basar küf tutan bağrına birkaç soruluk hesabı kollarım hayli zamandır sesimi unutan ruhum,çığlık edip sömürülür... terbiye edilir sabrım konuşmayalı kimselerle hayli zaman olmuş Salıdan sonra Cuma gelse umrumda değil sanarlar ki unuturum ölüm soğununun ne demek olduğunu bir sıçan çıkar her sabah küfesinden, hatırlatır kemirerek alnımdaki kargaşık yazıyı ufacık bir odada anlamadan geçiştirir deliliklerimi kanlı dişlerine kıstırırda düşlerimi ömrümün soruları prangalarda içini çeker titrer ellerim,bulutlarda yağmur titrer gece şahitsiz keser hayallerimi saç uçlarımdan terbiye edilir sabrım en çok kendime kızarım en çok bana... GG ... |