SusmaBir gece kokuyor nostaljinin koynunda Kömür karası gözlere iniyor çakmak, çakmak yıldızlar Denizimde ay ışığı Masamda izmarit dolu bir kap Seni biriktiriyorum Ömür dediğin sürgünün kanatlarında Kibirli bir aşk gülümsüyor inadıma Yüzümü yakamozların gel gitlerine gömüp Ne ölü olduğumu hissediyorum ne de diri Dünyaya geldiğim andaki acıklı sesimi duyuyorum Toprak kokan tenimde esiyor vaktin asi yeli Ey ömrü yüreğinde taşıyan leyl Varlığın yokluğuna pranga Anlamak istiyorum Sukut aşkı nasıl parçalar Susmak neyin emri Çoğalttıkça seni Nemrutum cehennemi çıldırıyor Sabırla bekliyorum Ateşin güllere dönüşeceği günü |
eserinizi kutluyor saygılar sunuyorum..