sen diyebu kasabanın papirüslere dökülmemiş efsanesine önsöz gözlerinden dökülen sevinçler masalı bu sevda... adının gectiği her paragrafta sesiz harflerin dibine seviç serpiyorum gökyüzüne tırmanıyorum bu dağın böğründen bir parca sen sürüyorum mavilerin bulutlandığı yere gözlerinden sevinçler kaldırıp yıldızlara dokunuyorum sihirli değnek misali azıçık göksuyu kucaklayıp yakamozlara şöyle bir bakışını dolunaya yüzündeki gülüşü serpiyorum geceye birazcık kokun sürüyorum sen oluyor bu kasaba dünyam sen... hayallerim envayi çeşit düşlerim kipriklerimde asılı öylece bu kasabanın patikaları kaf dağına yol oluyor masalı sen baharlar diziliyor avuçlarımın düş kırıntıları sapağına çiçek çiçek oluyorda cennetim irem bağım sen şafak vakti şebnem misali tutunurum çeperine bahçemde güller hep sen diye... yastığıma sinmiş kokunu birde avuçlarımda saklı sıcağını öpüyorum bozuyorum gizlice tövbesiz yeminimi öpüyorum soğuk duvarların ruhunda gölgeni sen diye... Hasan ODABAŞI |